Evvelki hafta DSİ Korosunun İlkadım Atatürk Ortaokulu yararına verdiği muhteşem konser arasında, fuayede, Sayın Vali Osman Kaymak'la ayaküstü kısa bir sohbet etme fırsatım oldu. Kendisine Samsunspor konusunda gösterdiği liderlikten dolayı teşekkür ettiğimde, "Dur bakalım, işin sonunu hayırlısıyla getirebilecek miyiz?" dedi.

Aslında anlamlı bir cevaptı bu... Uzun yıllardır çok kötü yönetilen, kelimenin tam anlamıyla borç batağına saplanmış kulübü kurtarabilecek parayı bu kadar kısa sürede toparlayabilmenin ne kadar zor olduğunu Vali Bey herkesten iyi biliyordu belli ki... Üst düzey bir bürokrat olarak büyük bir risk almıştı üstelik... Kentin iş adamlarının, siyasetçilerinin ve önde gelen kanaat önderlerinin - dillendirmeseler bile- umutsuz vaka gördükleri, hadi biraz daha açık yazalım, arkasından timsah gözyaşı döktükleri takımı rezil rüsva olmaktan kurtarmak adına elini taşın altına sokmuştu.

Aradan geçen on beş gün içinde Sayın Vali, emeklerinin karşılığını büyük ölçüde aldı. Samsun halkı, açılan kampanyaya büyük ilgi gösterdi. Sokaktaki vatandaşın, sıradan taraftarın samimi sahiplenmesi karşısında kentin yerel yöneticileri ve bir kısım iş çevreleri bir gayret Valiliğin açtığı kampanyayı destekledi. Netice itibarıyla takımın bazı önemli oyuncuları kaybedilse de tamamen dağılmaktan kurtarıldı.

Ama, açık konuşmak gerekirse başarılan iş, aslında kalbi durmuş bir hastayı kalp masajı ile hayata döndürmeye benziyor. Hasta nekahet dönemini sağ salim atlatabilirse masaya yatırılıp neşter vurulmadan sağlığına kavuşacak gibi değil...

Eğer hiçbir şey yapılmazsa sezonun ikinci devresi belki ite kaka biter ve bu sene de küme düşmeden atlatılabilir; ama yaşadığımız krizin bir benzeri gelecek sezon öncesi ister istemez tekrar yaşanacaktır. Çünkü eldeki kadroda satıldığında gelir getirecek kimse yok, altyapıdan yıldız adayı yetişmiyor, kulübün borçlu olduğu eski başkanlar alacaklarından vazgeçmiş değil, iş çevreleri ve belediye başkanları da ülkedeki ekonomik şartlar nedeniyle istenen katkıları verebilecek güçten uzak...

Hiç lafı dolandırmayalım. Alacağı olan eski yöneticiler, resmen bütün alacaklarından vazgeçmediği takdirde kulübün mali yapısının düzeltilebilmesi imkansız görünüyor.

Zaten kulüp toparlanamaz ve alt kümeye düşerse bu borç stokuyla tekrar toparlanması da mümkün değil. Bu durumda alacağı olanlar da muhtemelen birer bardak soğuk su ile yetinirler...

Bunu sayın Vali mi yapar, yoksa bir başkası mı bilmiyorum; ama ivedi olarak alacaklıların karşısına dikilip bu acı gerçeğin söylenmesi ve kendilerine alacaklarını bağışlayıp bağışlamayacaklarının açıkça sorulması lazım.

Eğer cevap müspet olur ve bunun hukuken gereği yapılırsa ne ala... Lakin alacaklılar bu konuda isteksiz davranırlarsa - bunu da bir noktadan sonra anlamaya çalışmak lazım, futbolu seven bu kentin bir B planı olması şart...

Bence çare, tamamen borçlardan arındırılmış, alt yapıdan yetenekli oyuncu yetiştirmeye odaklı biçimde kendi mali döngüsünü oluşturan yeni bir takıma yatırım yapmaktır.

Adına "Yeni Samsunspor" mu dersiniz, "1919 Samsunspor" mu dersiniz yoksa "İlkadım Samsunspor" mu orasını bilmem...

Mali olarak Samsunspor'un vahim haldeki mirasından arınmış, ama futbol kültürünü ve kimliğini koruyacak yepyeni bir spor kulübünden bahsediyorum... Hatta belki de Samsunspor AŞ adıyla bir şirket...

Ayakta kalma şansı kalmayan Samsunspor ağır ağır sahneden çekilirken alttan gelen taze bir filiz... Çok değil, 3-4 sene içinde alt liglerden tırmanan, sportif olarak da ekonomik olarak da şimdikinden çok daha başarılı bir seviyeye taşınacak yeni bir spor kulübü...

Biliyorum, bu teklifim kentin dinamikleri ve Samsunspor taraftarları arasında çok da hoş karşılanmayacak...

Ama gerçekçi olmak zorundayız. Eğer Sayın Vali'nin kampanyası ile geçici olarak toparlanan Samsunspor'un orta ve uzun vadede finansal çöküşten kurtarılamayacağı kanaati hasıl olduysa, bunun tedbirini şimdiden almak gerekiyor.

Yoksa bir daha aynı sinerjiyi bulmak mümkün olmayabilir.

HASKÖY MEŞE ORMANI KONUSUNU TEKRAR DÜŞÜNSEK...

Canik belediye başkanı Sayın Osman Genç, birçok yerel siyasetçi gibi kalıcı işler yapmayı seven, proje üreten ve gayretli bir isim...

Son dönemde Hasköy Meşe Ormanı sahasında bazı düzenlemeler yapmak üzere kolları sıvamış durumda... Basındaki demeçlerinden ve web sitesindeki bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla ormanın içine yeni kafeler, çocuk oyun alanları, hanımlar konağı gibi bir takım sosyal donatılar yerleştirmek istiyor.

İyi niyetinden hiç şüphem yok. Lakin bir dostu olarak naçizane, bu konuyu bir defa daha düşünmesinde yarar olduğunu düşünüyorum.

Bu donatılar yapıldığında, Meşe Ormanı belki büyük bir park haline dönüşecek ve insanların yararlandığı güzel tesislerle bezenecek. Hatta eminim ki ağaçların birçoğu da korunacak ve daha çok insan faydalanacak.

Lakin buranın orman vasfı da tarihe karışacak.

Oysa Hasköy Meşeliği korunarak "kent ormanı" haline getirilirse, Canik ilçesinin Samsun kent merkezindeki diğer ilçelerden bir farkı olacak... Atakum'da, İlkadım'da ve hatta nispeten kırsal olan Tekkeköy'de bile olmayan "Samsun kent ormanı" Canik ilçesinin süsü olarak korunacak...

Bir başka deyişle... Samsun'un başka yerlerinde yüzlerce kafe, çocuk oyun alanı, onlarca park, hanımlar konağı, kültür merkezi vs. var ama...

Kentin merkezinde "Kent Ormanı" olan tek ilçe Canik olacak...

Osman Başkan'ım konuyu bir daha düşünse keşke... Hasköy Meşeliğine "kent ormanı" tabelasını diktiğinde belki de neredeyse hiç para harcamadan çok hayırlı bir işe imzasını atacak...