Düşüncesi düşümüz olması gereken insanlar iyi insanlardır. İyi bireylerden neşet edecek hususlarda bir itiraz ileri sürmek çoğu kez hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına yol açacaktır. Hukuki sahada yapılan düzenlemeler hakkında değerlendirme yapılırken kaçınılmaz şekilde düzenlemenin bu çerçevede de ele alınması müşterek menfaatin gereğidir.

Türkiye'de Avrupa Birliğine uyum, Türk vergi mevzuatının sadeleştirilmesi ve IMF'ye verilen taahhütler kapsamında, temel ihtiyaçlar arasında olmayıp özel ve lüks tüketim unsuru olarak mütalaa edilecek, geçmişi Antik Mısır'a kadar dayanan, üzerinden aynı zamanda KDV'nin de alındığı mallara yönelik, 4 farklı liste oluşturmak suretiyle; odak noktasında gereksiz pahalı harcamalar ile doğaya ve bireylere zarar verebilecek ürünlerin kullanımın azaltılması gibi bazı sosyal hedeflerin de olduğu bir verginin alınması öngörülmüş, bu çerçevede 1 Ağustos 2002'de Özel Tüketim Vergisi(ÖTV) kabul edilip yürürlüğe girmiştir.

Özel Tüketim Vergisi, motorlu araç ticareti yapan kişiler hariç mükellef sayısı yaklaşık 3 bin olan denetim ve yönetimi kolay vergidir. Milyonlarca mükellefi olan KDV dikkate alındığında çok az sayıda mükellef sayısına sahip olmakla birlikte en az KDV kadar bütçeye getirisi olan bir vergi olan ÖTV, adil bir vergi değildir. 1982 Anayasası'nın 73. maddesine göre herkes 'mali gücüne göre' vergi vermekle mükellef iken ÖTV, mali güce bakmaksızın herkesi aynı miktarla yükümlendiren vergidir. Bu bakımdan makul oranda, adı ve getiriliş gayesine sadık şekilde her üründen alınmaması gereken bir vergi olmalı iken 2002'den sonra yüzde 500'e varan oranda artışa maruz bırakılan bazı ürünlerin varlığı dikkate alındığında ÖTV'nin yapısı artık tartışmalı hale gelmiştir.

ÖTV'de gelinen duruma bakıldığında insanların yaşamını sürdürebilmesi için zaruri olan bazı genel tüketim unsurları vergi havuzuna dahil edilmiştir. Bugün itibariyle örneğin parfüm, buzdolabı, tıraş köpüğü, su ısıtıcısı gibi unsurlardan ÖTV alınmaktadır. Buna karşılık pırlanta, elmas, yat, tekne gibi gerçekten özel ve lüks sayılacak ürünlerden ise ÖTV alınmamaktadır.

Özel Tüketim Vergisi'nde 3 Ocak 2018'den itibaren yürürlüğe giren, ilginç bir yasal değişiklik yapılmıştır. Bu değişikliğe göre limonatalar, meyve suları, soğuk çay gibi içeceklerden yüzde 10 ÖTV alınması kabul edilmiştir. Bu temel ürünlerden ÖTV alınmasına karar verilmesi vatandaşların kendisini özel ve lüks içinde hissetmesini temin etmek olmadığına göre artık evde limonata, meyve suyu yapmaya başlamakla birlikte, pırlantadan verginin alınmadığı bir ortamda, Kemal Tahir'in Yol Ayrımı adlı eserinde belirttiği gibi 'Bunlar nasıl akıllar?' sorusunu sormanın her vatandaşın hakkı olacağını kabul etmek gerekecektir.