Değişen ne var?..

CHP, aynen bildiğiniz gibi...

Dün, Deniz Baykal'ı delege üzerindeki baskısı nedeniyle eleştirenlerin bugün Kılıçdaroğlu'na söylemeleri gereken sözleri yok mu?..

Onu yaptı, bunu yaptı, demeyeceğim...

Fıkralara konu olan eski başbakan Yıldırım Akbulut'tan daha zor durumlar yaşadığını da hatırlatmayacağım...

Sadece kurultayda Kılıçdaroğlu'nun genel başkan adaylığı için verilen imza sayısı ile sandıktan çıkan oy sayısı arasındaki farkın ne manaya geldiğini soracağım...

291 fire bize neyi anlatıyor?..

"Demokrasi" ve "Adalet" diyen bir partinin genel başkanına imza vermek zorunda kaldığını anlatan

bu fire olayı, parti içindeki yapının çarpıklığını gözler önüne sermiyor mu?..

Genel başkan adaylığı için eksik imza meselesi yaşatılan Muharrem İnce'ye çıkan 447 oyun bir anlamı da yok mu?..

Ne dedi, İnce?..

Sözde mükerrer 49 imzayı lütuf göstererek bana bağışlayanlar, imzasını aldığı 291 delegenin oyunu alamadı. Kendi partinizin delegesinden imza alıp oy alamıyorsanız milletten nasıl oy alacaksınız? '127 yeterli imzayı bulamadı, aday olması için 49 imza bağışlıyorum' dediğiniz kişi 447 oy aldı. Partide kurduğunuz bu korku düzeniyle mi Türkiye'ye özgürlük getireceksiniz? Sokakta varız, örgüt tabanında varız, gönüllerde varız, onun için bu haklı mücadelemize devam edeceğiz'

Uzatmayalım...

Beklenti çok!..

Yani, eski bir TV reklamı gibi...

CHP'de' ses var, görüntü yok'!..

Eski CHP yeni CHP derken, Atatürk'ün ikinci büyük eseri de böylelikle halledilmiş olacak!.

Yoksa, Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu bir parti içinde zaman zaman açığa vurulan Atatürk rahatsızlığının sebebi nedir?..

İşte o 'fire' , partinin kuruluşu ayarlarına dönülmesi için bir uyarıdır…