Benim için, sadece benim için değil, bu kentte yaşayanların önemli bir kesimi için de güzel ve keyifli bir hafta başlıyor. Umarım ve dilerim ki herkes için sonuna kadar güzel ve keyifli geçsin.

BİR HARİKA SES

Üç ayrı güzellik var bu haftada benim için. Bir muhteşem sesin misafir sanatçı olarak yer alacağı harika bir konser, bir hafta boyu sürecek ve benim her günümü alacak olan kitap fuarı, bir de tüm hayatımı alan bir alışkanlığın topluma mal edilmesini hedefleyen okuma günleri projesi.

2016'nın bir akşamüzeri bir kitapevinden içeri girdim, birkaç adım attım ve olduğum yerde kaldım. Beni olduğum yere çivileyen kadife yumuşaklığında bir sesti. Harika bir beste ve bir o kadar da harika bir ses. Selahattin Kaynak'ın muhayyer kürdi şarkısı: 'Akşam, yine gölgen, yine akşam/Gölgen neyi görsem, neyi sevsem, neye baksam/ Sensiz içilen bade karanlık bir cam/ Gölgen neyi görsem, neyi sevsem, neye baksam…' Şarkıyı biliyordum, seviyordum ama sanatkarı bilmiyordum, Türkan Dilek'miş.

Ben bu gece Samsunlu Sanatçılar Derneği'nin vereceği konserde, uzaktan sevdiğim, hayranı olduğum o harika sesin sahibini yakından göreceğim ve dinleyeceğim. Nasıl sevinmem?

VE 4. KARADENİZ KİTAP FUARI

Kitap benim hayatım, yazmayı beceremesem de daha doğrusu yazma tembelliğini kapımdan kovamasam da okuma konusunda hiç de tembel değilim, hamdolsun ki okumayı beceriyorum. Nereye gidersem gideyim elimde daima bir kitap vardır. Dostlarıma 'kitapsız demesinler' diye açıklıyorum ama latifenin dışında işin bir de boş zaman değerlendirme, bir şeyler öğrenme ve -şayet olabilirse- gençlere de örnek olabilme tarafı var bu tavrımın.

Geceyi muhteşem bir sesin huzuru ve bir harika açılışın heyecanı arasında nasıl geçireceğim bilmiyorum; yarın sabah soluğu kitap fuarında alacağım.

Bu yıl fuar etkinlik açısından biraz fakir mi ne? İmza ve söyleşi takvimi pek doyurucu gelmedi bana. Geçen yıl çok sayıda yazar hem imza vermiş hem de değişik salonlarda söyleşilere katılmışlardı. Bu yıl niye daha fakir anlamıyorum. Engin Alan Paşa'yı geçen yıl görmüş, kitabını hem kendim hem de torunlarım için imzalatmıştım. Bu yıl yine göreceğim için mutluyum. Banu Avar'ı ben 80'li yıllarda Attila İlhan vasıtasıyla tanımış, İlkadım Kent Konseyi başkanlığımda da Samsun'da konuk etmiştim. Attila İlhan'ın bu seçkin öğrencisini uzun bir aradan sonra görmekten gerçekten mutlu olacağım.

Samsun ve çevre illerdeki kitapseverlerin fuara bu yıl da geçen yılda olduğu gibi büyük ilgi göstereceğini umuyorum.

SAMSUN OKUYOR MU?

Ak Parti Samsun İl Başkanı Av. Hakan Karaduman'la 'basınla tanışma kahvaltısında' değişik konularda sohbet etme fırsatı bulmuştuk. Bir ara sözü 'Samsun Okuyor' projesine getirerek 'bu konuda bir şeyler yazarsınız herhalde' dedi. 'Yazmaz olur muyum' dedim. Konu kitap ve okuma olur da ben yazmaz mıyım? Eğer bu çağ 'bilgi çağı' ise, bilgiye herkesten önce erişmek ve hükmetmek için her zamankinden daha fazla okumak zorundayız ve ne yazık ki bu uluslar ve medeniyetler arası yarıştaki en büyük noksanımız da okumamaktır.

Canik Belediye Başkan Yardımcısı Alican Usta 'erdem öğretilmez bulaştırılır' şeklinde bir Çin atasözünden bahsetmişti konuğum olduğu bir televizyon programımda. Hastalıklar içinde en güzel hastalık 'kitap okuma' hastalığıdır. Darısı cümlemizin o hastalığa yakalanmasına ve çocuklarımıza bulaştırmamıza.