Hükümetin son aldığı kararla şeker fabrikaları satılıyor. Bu konuda tarımla ilgili olan herkes şaşkın. En basit haliyle şunu düşünmek lazım: Bu fabrikalar artık işe yaramazsa yabancılar bunu neden alıyor? Biz mirasyedi gibi 1990'a kadar yapılan her işletmeyi satıyoruz, yerine hiçbir yeni fabrika kurmuyoruz. Ülker'de olduğu gibi özel sektör de zoru gördü mü pılısını pırtısını ya satıyor ya yurt dışına çıkarıyor. Satılanlar da bittikten sonra ne olacak?

Türkiye'yi şekerde bekleyen tehlike! AB'nin pazarı haline gelecek!

Bu konuda en yetkili ağızlar bakın ne diyor:

'Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, şeker fabrikalarının kişilere ihale edilerek satılması durumunda 25 fabrikadan 17-18 tanesinin üretimden çekileceğini kaydetti. Avrupa Birliği'nin son 10 yılda şeker sektörünü yeniden yapılandırarak, fabrikaların kapasitelerini artırdığına dikkat çeken Gök, 'Türkiye'de 17-18 fabrikanın üretimden çekilmesi demek Türkiye'nin şekerde AB'nin ve nişasta bazlı şekerlerin açık pazarı haline gelmesi demektir' dedi.

Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, şeker fabrikalarının özelleştirme çalışmaları ile ilgili olarak Milli Gazeteye değerlendirmelerde bulundu.

Şeker-İş Sendikası'nın nişasta bazlı şekerlere karşı verdiği mücadelede ne kadar haklı olduğunun Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu raporu ile ortaya çıktığını ifade eden Gök, aynı haklılığın özelleştirmeler konusunda da yaşandığını bildirdi. Geçmişte yanlış özelleştirmelere karşı verilen mücadelenin bugün şeker sektörü için ne kadar önemli olduğunun daha iyi anlaşıldığını vurgulayan Gök, fabrikaların AB ve ABD'de olduğu gibi yeniden yapılandırılmadan kişilere ihale edilerek özelleştirilmesi durumunda Türkiye'nin şeker pancarındaki bütün avantajlarını kaybedeceğini söyledi.

ÜLKE YARARINA HAZIRLANMIŞ BİR STRATEJİ RAPORU BULUNMUYOR!

Özelleştirme İdaresinin, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine yönelik ülke yararı gözetilerek hazırlanmış bir strateji raporunun bulunmadığını vurgulayan Gök, 'Bunu geçmiş özelleştirmelerde açık bir şekilde gördük. 2000 yılından buyana fabrikalar dört kere özelleştirilmek istendi ancak üretime yönelik bir strateji raporu olmadığı için bu satış ihaleleri iptal edilmek zorunda kalındı' dedi.

Özelleştirme idaresinin stratejik raporu yok ama Cargill firması şeker pancarından yapılan şekerin ne kadar ülkeye zararlı olduğunu rakamlarla, grafiklerle açıklayan bir raporu hazırlayıp yetkililere çok kolay ulaştırmıştır. Ben bu yazılan raporu baştan sona inceledim. İnanın o kadar güzel hazırlanmış bir rapor ki menşeini bilmesem derhal etkilenir, kabul ederim. Çünkü karşısına ne idare, ne sendikalar gerçekçi bir çalışma çıkarmıyorlar. Devam edelim İsa Gök'ün açıklamalarına:

İŞÇİNİN NE KAYBEDECEĞİ DEĞİL ÜLKE NE KAYBEDECEK?

Şeker-İş Sendikası olarak yapılacak özelleştirmelerde şeker işçisinin zarar göreceğiyle ilgili bir kaygısının bulunmadığını ifade eden Gök, şunları kaydetti:

BÜTÜN AVANTAJLARINI KAYBEDECEK

'Türkiye, yeşil kuşakta pancardan şeker elde edebilecek ülkeler arasında en avantajlı ülke iken böyle bir özelleştirmenin neticesinde kesinlikle Türkiye pancardan şeker elde etme imkanını kaybedecektir. Sendika olarak yapılacak özelleştirmelerde işçi ne kaybedecek diye olaya yaklaşmıyoruz. Ülke ne kaybedecek? Bu boyutu bizi daha çok ilgilendiriyor.

FABRİKALAR KİŞİLERE İHALE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Bugün AB pancarı 14 kat daha fazla desteklerken, şeker fabrikaları yapılandırılarak kapasiteleri zirveye çıkmışken, Türkiye, şeker fabrikalarını kişilere ihale etmeye çalışıyor. Bu ülke için doğru bir adım olmayacaktır.

ÜLKE GERÇEKLERİ YOK SAYILIYOR

Türkiye'de sosyal amaçlı fabrikaların varlığı bilindiği halde, kapasiteleri çok düşük fabrikalar olduğu, bu mantıkla özelleştirilmesi durumunda 17, 18 fabrikanın kapanacağını bilindiği halde ve o bölgelerde meydana gelebilecek sosyal hadiseleri görmezlikten gelerek şeker fabrikalarını yeniden satışına çıkarmak gerçekten düşündürücü.

AMERİKA'YI YENİDEN KEŞFETMEYE GEREK YOK!

Şunun altını bir kez daha çizmem gerekiyor. Sektördeki bütün paydaşlarla bir masa etrafında tartışmadan, pancar üreticisinin, işçisinin, yöre halkının işin içinde olmadığı bir şeker sektörünün ayakta kalması mümkün değildir. Amerika'yı yeniden keşfetmemize gerek yok. AB'de şeker fabrikaların kişilere ihale edilmemiştir. En liberal ülke olarak bildiğimiz ABD'de bile özel bir tane şeker fabrikası bulamazsınız. Bu ülkelerde şeker fabrikaları pancar üreticisinin, çalışanın, yöre halkının işin içinde olduğu ve bir birini denetleyen bir yapıda profesyonel bir şekilde yönetiliyor. Türkiye'de böyle bir modelle fabrikalarını biran önce yapılandırması gerekiyor.'

Çarşamba Şeker Fabrikası ile ilgili olarak Başyazarımız Necdet Uzun geçen hafta 'Hepimiz Kaybettik' başlığıyla konuyu gündeme taşımıştı. Gerçek akîl insanlar maalesef dinlenmiyor ve sonunda tüm ülke bu hesapsızlığın ceremesini çekeceğiz.

Yeni açıklanan kararla Şubat sonu itibariyle çiftçiye mazot desteği verileceği söyleniyor ama ektiğini satacak yer bulamadıktan sonra böyle hayati destekler de havada kalıyor. Tek kelime ile 'yazık'.