Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili karar kamuoyunda çok fazla yankı buldu. Konu çok detaylı olarak incelenmeye başladı ve incelemeler derinleştikçe altından çok farklı gerçekler çıkmaya başladı. Bence bunlardan en önemlisi bu kanunu imzalayan Cumhurbaşkanının yanlış bilgilendirilmesi gerçeğidir. Şeker Fabrikalarını rahmetli Erbakan'ın mirası gibi görüp değerlendiren, onun resmi haber merkezi konusundaki Milli Gazete kararı çok farklı irdeliyor ve farklı gerçekleri yakalıyor. Örneğin Konya Ilgın Şeker Fabrikası son kampanya döneminde 33 milyon kar etmiş bir kurumdur. Bilgisi olsa Cumhurbaşkanı böyle bir karara imza atmazdı diye düşünmek istiyorum. İşte Milli Gazete'nin ortaya çıkardığı gerçekler:
'Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş'ye ait 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesine ilişkin ilan Resmi Gazete'de yayınlanmasının ardından Milli Gazete şeker fabrikalarını tekrardan gündemine aldı. Milli Gazete'nin, fabrikaların Türkiye'nin milli meselesi olduğu ve satılmaması gerektiği konusunda ısrarlı manşetleriyle kamuoyu oluştu. Sivil toplum örgütleri, siyasiler ve sendikalardan satışlara tepki geldi. Ortaya çıkan neticede satış listesinde bulunan Ilgın Şeker Fabrikası'nın geçtiğimiz yıl 33 milyon kar ettiği anlaşıldı. KONYA'da Şeker-İş Sendikası Ilgın Şube Başkanı Yusuf Yazır, özelleştirilmesi planlanan şeker fabrikaları arasında yer alan Ilgın Şeker Fabrikası'nın '2017-218 Pancar Alım ve Pancar İşleme Kampanyası'nda 33 milyon lira kar elde ettiğini belirtti. Yazır, kar elde eden bir fabrikanın özelleştirilmemesi, aksine kapasite artırımına gidilmesi gerektiğini kaydetti.

140 BİN TON ŞEKER ÜRETMİŞTİR

Şeker fabrikalarının zarar ettiği gerekçesiyle özelleştirilmek istendiğini belirten Yazır, Ilgın Şeker Fabrikası'nın ise 33 milyon kar elde ettiğini söyledi. Yazır, şöyle konuştu: ''Ilgın Şeker Fabrikası, 2017-2018 Pancar Alım ve Pancar İşleme Kampanyası kapsamında 201 bin dekar yerde pancar ekimi yapmıştır. Buradan 1 milyon 455 bin ton pancar üretimi gerçekleşmiştir. Adapazarı ve Kütahya şeker fabrikalarının bizim bölgelerimizden aldığı pancar hariç. Aynı zamanda bu fabrika 2017-2018 kampanya dönemi içinde 140 bin ton şeker üretmiştir. Bu fabrika yine 2017-2018 kampanyasında 33 milyon lira kar elde etmiştir. Burada daimi ve geçici işçiler olmak üzere 350 ila 360 civarında çalışanımız vardır. Kampanya döneminde ise taşeron işçi adı altında 600'ün üzerinde çalışma grubunu istihdam etmesine vesile olmuştur.''

ÖZELLEŞTİRMEK YERİNE, KAPASİTESİ ARTIRILMALI


Ilgın Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesi yerine üretim kapasitesinin artırılması gerektiğini ifade eden Yazır, ''Fabrikanın kurulu kapasitesi, günlük 8 bin 500 tondur. Biz, bu fabrikanın kapasite artırımına gitmemişiz. Örneğin 15 bin ton olabilir. Bunu yapmamışız, mevcut yapı içinde kıt kanat tamiratlarla, pansumanlarla fabrikaları kampanyalara hazırlıyoruz. Örneğin Konya ve Çumra Şeker Fabrikasının gün ton kapasitesi 18 ile 20 bin ton civarındadır. Pancar tarımını, rasyonel olarak işleyebilmeniz, verimli ve kaliteli bir şeker elde edebilmeniz, maksimum seviyede karlılığınızı ortaya çıkarmak için de buna ihtiyaç var. Şimdi siz bunu yapmıyorsunuz? Bu yapı içinde fabrikalar zarar ediyor, fabrikalarda şu kadar insan çalışıyor, deniliyor. Bunlar doğru değil. Bunu maalesef siyasetçilerimiz de söylüyor. O bakımdan bunu doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum'' diye konuştu.

ŞEKER PANCARI TARIMININ TAMAMEN BİTİRİLMESİ AMAÇLANIYOR

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle şeker pancarı tarımının bitirilmesinin amaçlandığını belirten Yusuf Yazır, ''Bu şeker pancarı tarımının bitirilmesi için projedir. Niçin böyle düşünüyoruz. 15 Temmuz yaşanırken bir firma, Şeker Kanunu'nun 1 ve 2'nci maddelerinde değişiklik yapılarak glikozun serbest bırakılmasını talep etti. Tepkiler üzerine bu yasa gerçekleşmedi. Bu lobi faaliyeti sürdürülmeye devam ediyor. 2016 Ağustos ayında şeker piyasasını düzenleyen Şeker Kurumu göreve atanamamıştır. 17 ay şeker piyasasını düzenleyen kurum boş bırakılmıştır. Dolayısıyla bu firmalar gibi firmalar, nişasta bazlı şeker üreticileri piyasayı serbest bulmuştur ve istedikleri gibi mal satmışlardır.''

BU ÖZELLEŞTİRME NİŞASTA BAZLI ŞEKER ÜRETİCİLERİN ÖNÜNÜ AÇAR

Yusuf Yazır, şeker fabrikalarının özelleşmesinin, nişasta bazlı şeker üreten firmaların piyasadan daha çok pay alabilmeleri için pancar tarımını çökertmeye çalışan bir proje olduğunu ileri sürdü. Yazır, ''Bu özelleştirme Türkiye'de nişasta bazlı şeker üreticilerin önünü açar, pazar alanını genişletir. Başka bir şeye yaramaz. Özelleştirmenin doğru olmadığına inanıyorum'' dedi.

ŞEHRE GÖÇ BAŞLAYACAK

YAZIR, Ilgın Şeker Fabrikası'nın pancar üretiminde Konya'daki 8 ilçeye hitap ettiğini, özelleştiği takdirde de pancar üreticisinin zarar edeceğini ve büyük şehirlere göçlerin önünün açılacağını belirtti. Fabrikanın sadece pancardan şeker elde eden bir fabrika olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade eden Yazır, kaba yem de ürettiğini ve bölgede 40 bin büyükbaş hayvanla süt sığırcılığı yapıldığın kaydetti.'

Görüldüğü gibi bir fabrika nelere kadir! Bu gerçekleri ülke sathındaki tüm fabrikalara teşmil ettiğimizde gerçek su yüzüne çıkıyor. Türkiye'nin hızla tarımsal sanayiine kavuşması ilk planda önceliği olan çalışmadır. Gerisi boş laftır!

[email protected]