Her attığı 'dost kazığı'na bir bahane bulan ABD, şimdi ne diyecek merak ediyorum...

PKK'nın uzantısı olduğunu bile bile YPG'ye 5 bin TIR'a yakın silah ve mühimmat gönderen ABD, Afrin'in 1 kilometre uzağında ele geçirilen ve 9 bölümden oluşan cephanelikteki mühimmat ve silahlar, "Türkiye'ye karşı kullanılmadı" derse şaşırmam!..

'O zaman Afrin'de ne arıyordu?" diye sorulduğunda, "Vay anasını kim koymuş' cevabını verirlerse buna da şaşırmak gerek!..

ABD, pek çok dönemde Türkiye'ye karşı senaryolarında suçüstü oldu.

Bütün darbeler ve çoğu girişim, ABD'nin planıydı…

Ele geçirilen o cephanelikten sonra artık 'kıvıracak' halleri yok!..

Türkiye, 'eski dostluktur' deyip, nezaket kuralları ile davranmaya çalışıyor. Ortaya çıkanlar, bildiklerimiz. Ya bilmediklerimiz?..

TSK, Afrin ve çevresinde ABD başta olmak üzere emperyalistlerin profesyonel paralı askerleriyle çarpıştı...

Ne oldu sonunda?..

Allah'ın işine bakın ki, 103 yıl sonra tıpkı Çanakkale'de olduğu gibi, 18 Mart'ta bir kere daha emperyalizmi ve onların işbirlikçilerini yerlere serdik!..

Dün bu ülkede çok şey yoktu ama bugün var...

Şimdi sıra, başka savaşlarda…

Sanayide, ticarette, bilimde, sanatta ve sporda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Muasır medeniyetler seviyesi"ne çıtayı yükseltmek gerek!..

"Olamaz" diye bir şey yok!..

Paramızla bile bize verilmeyen İHA'ları ve SİHA'ları yapmadık mı?..

Tankları, helikopterleri, füzeleri ve daha birçok milli silahı imal etmeseydik, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında başarılı olabilir miydik?..

Bizim, bizden başka dostumuz yok!..

Bu ülkenin yüzyıllarca atıl bırakan zenginliklerine göz dikmiş akbabalara karşı, ne kadar güçlü ve birlik içinde olursak, onlar da bize "dost" görünür!.

Bundan böyle 'Ne Şam'ın şekeri ne de Arap'ın yüzü'…

3.5 milyon mülteciye bakan biz, keyif çatıp akıl veren onlar...

Herkes işine baksın!..