19 Mart Pazartesi günü Tekkeköy Yavuz Selim Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde öğrencilerle Çanakkale'yi konuştuk. Çanakkale'yi Tekkeköy'e taşıdık.

Öğrencilere, 'Çanakkale'ye gittiniz mi' şeklinde soru yönelttiğimde salonda müthiş bir sessizlik ve durağanlık oldu.

Bu sefer de, ' giden arkadaşlarımız parmaklarını kaldırsınlar' deyince de birbirlerine bakıştılar.

Ve kocaman salonda dört parmak görebildik.

'AAA' deyince de bir mahcubiyet atmosferi oluştu.

Japon eğitimcilerinin milli şuur için, 'Çanakkale'yi yeterli gördükleri' bir yerden söz ediyorduk.

Önemine ve 20 kilometre karelik alanda gömülü 250 bin şehidimize işaret ettik.

Yahut bir metre karelik alanına 6000 merminin düştüğü yerden söz ettik.

Ama bu sağlıklı çocuklarımız dedelerinin kanını akıttığı, canını verdiği bu yeri henüz tanımıyorlar.

Her yıl binlerce Anzak'ın Avustralya'dan gelip dedelerini ziyaret ettiği bu yere biz bilmem kaç saatlik yoldan gidemiyoruz.

Çocuklarla bunu konuştuk.

Tekkeköy Belediye Başkanımızın bu eksiği giderebileceğini ve bu noktada kendilerine güvendiğimi ifade ettim.' İnşallah da yapacaktır' dediğimde de salonda bir alkış tufanı kopmuştur.

Evet, Belediye Başkanımız Sayın Hasan Togar Bey'in bu eksiği gidereceğine inanıyoruz.

Çocuklarla Çanakkale ruhunu ve bu ruhun dinamiklerini konuştuk. Bu konuda Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale'yi Çanakkale yapan ruhla ilgili gözlemlerini paylaştık.

Mehmetçik yalnız Kurtuluş Savaşı'nda değil, Çanakkale'de de ölmüş cesediyle düşmana karşı cihat yaptığını örneklerle anlattık.

Evet, Çanakkale'yi geleceğin umudu çocuklarımızla paylaştık.

Birikim ve deneyimini her zaman takdir ettiğim Okul Müdürü Sayın Cemalettin Bargın'a, her okul hizmetinde her zaman gördüğümüz İmam Hatip Ortaokulu Md. Sayın Ahmet Deberoğlu'na, diğer yönetici ve öğretmen arkadaşlarıma ve özellikle öğrenci kardeşlerime tekraren sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Selam ve sevgi ile…