Bizim Resul Akçay, bıkmış, bunalmış benim yazılarımdaki değirmen tartışmalarından, patladı, patlayacak. Bereket ki edebi elvermiyor, dişini sıkıyor. Resul sporcu, Resul spor hakemi, Resul spor yazarı; hacimli mi hacimli bir de kitabı var Samsunspor'un tarihi üzerine. Ama yakın tarihten sıkılıyor, daha doğrusu 'Kurtuluş Yolu' üzerine tartışmayı gereksiz buluyor.

Necmi Hatipoğlu, bizim mesleğin 'olması gereken kadar olmayan' bir kayıp değeri. Çekirdekten yetişme, babadan gazeteci. Kuralları, bu arada bizim zamanımızda her gazeteciye ezberletilen 'fikri takip' kuralını iyi biliyor, yaşayarak, uygulayarak, sindirerek öğrenmiş birisi. O bizim Resul'e katılmıyor, yaptığımın meslek gereği olduğunu düşünüyor. Ona göre, gazetecinin ilk işi gerçeği kovalamak ve toplumsal bir yanlışı önlemek. Baba dostu olmam hasebiyle olsa gerek, bana da böyle bir onur bahşetmiş, sağ olsun. Necmi 'gerçeğin ortaya çıkması için' bir bilimsel 'sempozyum' öneriyor.

Sempozyum önerisinde Sevgili Necmi Hatipoğlu tek değil, kent plancısı, yüksek mimar Embiya Sancak da aynı öneriyle çıkıyor kamuoyunun karşısına. Bir farkla ki, Necmi 'sempozyum' derken Embiya 'bilim paneli' diyor. Ona göre 'bu konu tartışmalı bir bilim panelinde masaya yatırılmalı' hem de hemen ve derhal!

Evet, bu konu bir an önce Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nin öncülüğünde ve patronajında ele alınmalı, tartışılmalı ve sonuca bağlanmalıdır. OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi ile Eğitim Fakültesi'nin seçkin öğretim kadrosu b konuyu kendi aralarında sonuçlandıracak birikim ve yetkinliktedir. Ama gerekirse ulusal ve hatta uluslararası bir panel ya da sempozyumu da organize edecek yüksek itibara da sahiptir.

OMÜ kadrolarındaki çoğunu yakından tanımaktan büyük gurur duyduğum bu insanlar konularının uzmanı olmanın yanında bu kent tarihine ve kültürüne katkı vermekten bugüne kadar hiç kaçınmamışlardır. Samsun Büyükşehir, İlkadım, Canik, Çarşamba, Vezirköprü ve Terme Belediyelerine çok ciddi bilimsel katkılar sağlamışlardır. Bu belediyeler de onların bilgisinden bugüne kadar oldukça büyük ölçüde yararlanmışlardır. Böyle bir sempozyumda hepsi seve seve görev alır. OMÜ bünyesindeki Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırmaları ve Uygulamaları Merkezi bu iş için ideal olsa gerek.

Necmi Hatipoğlu haklı, biz sussak da hocalar konuşsa ya da hocalar konuşsa da biz sussak.