Politika yada siyaset, devlet ve memleketi yönetme sanatıdır

Politikayı meslek edinmiş kişilere de politikacı yada siyasetçi denir.

Politikacı gerçekten hep kendine yontan keser gibi midir?

Maalesef bizde böyledir.

Bizde politikacı, hep tek renk görür. Böyle kurgulanmıştır. Her politikacının önünde eğildiği bir lideri vardır. Doğrularını ve yanlışlarını liderin doğrularına ve yanlışlarına kodlanmıştır.

Biliyorsunuz ki, keser tek yönlü bileylenir ve hep elinde tutanın tarafında yontar.

Hızar gibi çalışıp gerek kendi ve gerekse başkalarının doğrularını söyleyen politikacıya rastlamak pek mümkün değildir. Tabii ki istisnalar hariçtir.

Politikacı her zaman kendisini haklı görür.

Adalet ölçüsü liderinin sözleridir.

Bediuzzaman Said Nursi, ' politikacının gözünde kendi taraftarı eşkıya da olsa evliya, rakibi ise evliya da olsa eşkıya' görüldüğü içindir ki, politika için , 'Şeytandan ve siyasetten Allah'a sığınırım' demiştir.

Türkiye'de politikacıların tek başına doğruları va yanlışları yoktur. Doğruları ve yanlışları liderlerinin görüşlerini tekrarlamaktan ibarettir. Bu durum bel ki de tüm dünyada böyledir.

Ama bizim ülkemizde böyledir.

Böyle bir anlayış ' VAHYE DAYALI HAK- BATIL ' anlayışını zedelemeyecek şekilde olursa sorun olmaz ve hatta bazen de zaruri olur. Çünkü politik(siyasi) liderlik çok farklıdır.

Farklı amaç ve çıkar için partiye girmiş insanların her birinin karar mekanizmalarında yer aldıklarını düşünelim. Böyle bir durumda herkes ayrı ayrı görüş belirtecek ve çıkarları doğrultusunda karar aldırmaya çalışacaklardır.

İşte politik(siyasi) liderlik yeteneği bu noktada ortaya çıkar: Çeşitli menfaatleri dengeleyerek insanları elde tutmak ve ülkenin çıkarları doğrultusunda kararlar çıkartmaktır.

Allah'ın rızasına dayanmayan politikacının kıblesi kendi çıkarı olduğundan nerede ve hangi konumda bulunursa bulunsun keser gibi kendine yontacaktır. Tek dengeleyici güç ie bağlı bulunduğu politik lideridir. Keser gibi politikacılar çıkarcı politikacılardır.

Selam ve sevgi ile…