Gümrük Birliği , AB Uyum Süreci , küreselleşme derken ülkemiz dünya ekonomisine eklenerek , açık pozisyonunu aldı. Bu süreç beraberinde birçok değişikliği/yeniliği getirirken iç piyasada da dolarizasyonun adı konmamış bir biçimde oluşmasını sağladı.

Öyle ki imalat sanayimizin ana girdilerinden olan demir çeliğin fiyatından tutun da PVC Granür fiyatına kadar , Pamuk'tan Buğday'a kadar bir çok hammadde ve yarı mamul dolar ile alınır satılır oldu. (Dünya Emtia Borsaları vb.)

Dünya dış ticaretinin yaklaşık yüzde altmışının ABD Doları ile gerçekleştiği gerçeğini de dikkate aldığımızda kur fiyatlarındaki dalgalanmaların ve sert hareketlerin oluşturabileceği riskleri kestirebilmek güç olmasa gerek.

Kur hareketlerine karşı yaptıkları ticarette risklerini minimize etmek isteyen işletmeler , finans kuruluşlarının kendilerine sundukları 'Hedge' ürünlerinden yararlanırlar. Hedge, ileri tarihte oluşabilecek finansal risklere karşı korunma amacıyla herhangi bir döviz veya emtia ya da finansal üründe sahip olunan pozisyonun tam tersi yönünde işlem açmak olarak tanımlanabilir.

'Swap' bu tür risklerde tercih edilen diğer bir finansal üründür. Swap; İki tarafın belirli bir zaman dilimi içinde bir varlık ya da yükümlülüğe bağlı olan farklı faiz ödemelerini veya döviz cinsini karşılıklı olarak değiştirdikleri bir takas sözleşmesidir diye tanımlanabilmektedir.

'Döviz Forward Sözleşmeleri' gelecekte belirlenen bir zamanda, belirli fiyattan, belirlenen miktarda döviz satın alınması için yapılan işleme denir. Tercih edilen diğer başka bir finansal üründür. Bu tarz finansal ürünlere iş dünyamızın erişimini kolaylaştırmak ve yaygınlaştırmak durumundayız.

Dolarizasyon gerçeğini kabullenmek ve açık olan sistemimizde mümkün mertebe risk yönetimi sistemimizi güçlendirmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır ki olası manüplasyonlara karşı dirençli olabilelim.

Sağlıcakla...