Hemen hemen her dini bayram arifesinde yazıyorum neredeyse...

Böyle giderse de yazmaya devam edeceğim galiba...

Emniyet ve Jandarma, her dini bayram öncesinde magandalara "Özel ekipler" kuruyor; ama hiç kimsenin tınladığı yok!..

Camilerde vaazlar veriliyor; "Dinimizde yeri yok. Caiz değil" diye uyarılar yapılıyor ama 'nafile'...

Samsun'da özellikle de "Bulvarın üstü" diye tabir edilen mahalleler ve kırsal kesimde, bayram namazının ardından her türden silahlar, adeta kulakları "sağır" edercesine patlıyor...

Bazıları ise namazdan çıktıktan sonra daha bayramlaşma yapmadan cami kapısında mermileri saydırıyor…

İzah edilecek gibi değil!..

Geçen yıl Samsun İl Müftüsü Veysel Çakı, bizim gazeteye yaptığı açıklamada, "Vatandaşlarımız Ramazan Bayramı'nı ve diğer bayramlarımızı kutlayacaklarsa bunu silahla yapmamalılar. Meskun mahallede insanları korkutarak, tehlikeye düşürerek bu sevinçler yaşanmamalı. İslam dinine göre, çevremizdeki insanlara ne şekilde olursa olsun zarar vermek, can ve malını tehlikeye düşürmek, sosyal hayatı olumsuz etkilemek caiz değildir' ifadelerini kullanmıştı...

O, bugün ya da yarın yine benzeri açıklamalarda bulunacak!..

Bu görev sadece din adamlarına düşmüyor elbette…

Sorumluluk duygusu içinde olan herkes, bu uyarıları yaparsa dini bayramlar başta olmak üzere düğün-dernek gibi kutlamalarda silah atma alışkanlıklarının azalacağına inanıyorum...

Geçmişe göre azalma da var!..

Ülke geneli bir yana, bu şehirde 'maganda' kurşunlarıyla hayatlarını kaybeden ve sakat kalan onlarca insan var…

Acıları tazeliğini koruyor…

Yazık değil mi?..

O silahları kullanan kişiler de hapishaneye düşerek, kendi çoluğunu ve çocuğunu mağdur etmedi mi?..

Hangi zevk ya da hangi alışkanlık, insan hayatından değerlidir?..

'Allah korusun' diyelim ve acıların olmadığı, aş ve iş kaygılarının bulunmadığı, insanları mutlu ve huzurlu bir ülkede yaşamak umuduyla, bayramınızı en içten duygularımla kutluyorum...