Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz şerefsizlerce katledilen o masum yavrular ile büyük acı yaşayan ailelerin karşılaştıkları psikolojik travmayı görüp de ruhsal dengesi sarsılmayanın insanlığından 'şüphe' duyarım...

Evde, işyerinde, sokakta dahası her yerde o çocukların vahşice öldürülmesi konuşuluyor...

Elbette, ateş düştüğü yeri yakıyor, herkesin kendi çoluk çocuğu aklına geliyor...

Sadece büyükler mi bu olaylardan etkileniyor?..

Önceki gece, bir komşum kucağında çocuğuyla birlikte apartmanın asansörüne binerken, küçük kızı ona "Baba, benim yanımdan ayrılma. Kötü adamlar beni çalar" dediğini duyduğumda, diğer çocukların da aynı ruhsal olumsuzluğu yaşadıklarını hissederek, gelinen nokta karşısında kahroldum…

Birçok anne ve babanın da çocuklarından benzer şeyler duyduğuna eminim...

Çünkü, günün her vaktinde TV'lerde bu haberler var ve çocuklar da ister istemez bunları izliyor ya da velilerinden duyuyor…

İnsanı kahreden bu olaylar nedeniyle, çocukların ruhsal durumlarını teslim alan korku sarmalı, onların günlük yaşamlarını da olumsuz etkiliyor...

Düşünsenize, bir çocuğun kendi evinin önünde endişe içinde korkuyla oynadığını…

Görev büyüklerde…

Anne ve babalar, çocuklarıyla denize, pikniğe ya da alışverişe gittiklerinde dikkatli olacak…

Evinin önünde bile olsa çocuğunu kontrol edecek…

Çünkü, bir anlık gaflet, insanlık kavramını yetirmişler için fırsat olabilir...

Bu ülkede "kaybolduğu" belirtilen çocukların aslında farklı nedenlerle "kaybedildiği" biliniyor...

O yüzden aileler çocuklarını takip edecek ve asla "Saldım çayıra Mevlam kayıra" diyerek, tedbir almadan "tevekkül" etmeyecek!..

Çünkü, bu şerefsiz takımının dinle imanla bir ilgisi yok!..

İçimiz yanıyor; yürekler paramparça...

Böyle bir ruh haliyle ben de 'hadım' değil "İdam" diyorum...