Son dönemde fabrikalarda çok yangın çıkması ile ilgili medyada sık haberler çıkmaya başlayınca konuyu araştırmak istedim ve karşıma inanılmaz sonuçlar çıktı. Toplumumuzun nereden nereye geldiğini görünce gelecek adına umutlarım yıkıldı. Para için her durumun mubah olduğu bir zamanı yaşıyoruz. Bu durum yılların toplumsal birikiminin nasıl yok olduğunun açık bir göstergesidir.

Paraanaliz bu durumu çarpıcı bir başlıkla vermiş: 'Ekonomide garip şeyler oluyor vesselam.

Bereket Enerji, kredi borçlarını ödemek için 4 milyar dolarlık mal varlığını satışa çıkartırken, TCMB anketine göre yılın üçüncü çeyreğinde kredi koşulları daha da sıkılaşacak. Tedarik Yöneticileri Anketi'ne göre, 'Son PMI verileri (satın alma yöneticileri endeksi )Türk imalat sektöründeki zorlu faaliyet koşullarının ikinci çeyreğin sonunda da devam ettiğine işaret etti'.

Haziran ayında binek aracı satışı %39 düştü. Ekonomide bir yavaşlama olduğu kesin. Bir de garip şeyler oluyor, fabrika yangınları istatistiki olarak 'tesadüfle' açıklanamayacak ölçüde arttı. Sigortacılık camiasında malını satamayan sanayicinin kendine sabotaj yaptığı kuşkusu güçleniyor. Fabrika yangınları gizli konkordato ya da kredi öteleme olabilir mi?

Doğan Noyan: Artış belirgin, ispat zor

Önce Hürriyet'in sigortacılık uzmanı Doğan Noyan'a kulak verelim:

Biraz araştırma yaptım. Mesela, İstanbul İtfaiyesi'nin istatistiklerine göre, sadece bu yılın 6 aylık döneminde İstanbul'da 78 fabrika yangını çıkmış. Son 5 yıla bakıldığında ise 836 fabrika yanmış. Bu sadece İstanbul'daki fabrika yangınları. Kimya Mühendisleri Odası'nın rakamlarına göre de sadece 2017 yılında Türkiye genelinde 182 fabrikada yangın çıkmış ya da patlama yaşanmış.

Yangınların 48'i tekstil, 36'sı plastik, 30'u gıda, 24'ü boya ve petrokimya fabrikalarında yaşanmış.

Hal böyle olunca da fabrikalarda bu kadar çok yangın çıkması ve bu yangınların sayısının da her sene artması ister istemez, 'sigortadan para almak için mi yangın çıkarıyorlar?' şüphesi uyandırıyor. Doğruluk payı var mı diye, sigortacılarla konuştum.

Sigortacılardan, devlet denetiminden kaçmak için sigortalı deposunu yakan işyeri sahipleri olduğu gibi, işyeri sahibine kızıp da çalıştığı tesiste yangın çıkaran işçiler olduğunu da öğrendim. Ancak bu tür olayların tespiti zor olduğun için sigorta şirketleri hasarın tamamını karşılıyor. Sigortacılar, bir tespitte daha bulunuyor; özellikle ekonomideki daralma dönemlerinde birçok konuda tasarrufa giden işyeri sahiplerinin sigortalarını eksiksiz yaptığını belirtiyorlar.

Ulusal Yangından Korunma Kurumu (NFPA) üyesi Mustafa Nazlıer: Süreci yönetiyorlar

Cumhuriyet'e demeç veren Ulusal Yangından Korunma Kurumu (NFPA) üyesi Mustafa Nazlıer: Sigorta eksperi Mustafa Nazlıer'in iddiaları şöyle: 'Son 6 ayda çıkan yangınların birçok sebebi var. Bunların en belirgini ise dönemsel, yani gerçek dışı yangın olmaları. Bunlar ekonomiye bağlı olarak ortaya çıkan yangınlardır. Ekonomiye bağlı olarak belli dönemlerde sirayet ediyor. Ekonomi dalgalanmaya başladığında, piyasa istikrarını kaybettiğinde, firmalar ellerindeki ürünü satamıyor ve iflaslar olabiliyor. Bu durumda da bu tür yangınlara başvuruluyor.

Örneğin Çin'de tekstil ucuzladığı için buradaki tekstilci ürünü satamadığından sigortalatıp fabrikayı yakıyor. Meşhur pazar yangınları dediğimiz yangınların yüzde 80-90'ı bu sebepten çıkıyor. Bununla ilgili pazar oluşmuş durumda.

Buna dahil olan avukatlar, itfaiye çalışanları ve sigortacılar var.

Sigorta eksperi M. Nazlıer 'Benim sigorta şirketime bağlı fabrikalarda bu tip durumlarla defalarca karşılaştım. Eğer dönemsel ekonomiye bağlı bir yangınsa, ödeme yaptırmamaya çalışıyoruz. Fakat bu tür yangınlar yüzde 30'lardayken, bizler sadece yüzde 3 ya da 4'ünü kanıtlayabiliyoruz' dedi.

Ancak, tersini düşüneler de var. Türkiye Yangından Korunma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç ise şunları söyledi: 'Fabrika yangınları artacaktır. Çünkü sistemleri eskiyor ve kabloları yıpranıyor. Yanan fabrikaların çoğu eski. Yeni makinelerle eski tesisatların yenilenmesi de yangın riskini artırıyor. Önlemler yetersiz. Yangına yapılan yatırımlar ölü yatırım olarak görülüyor. Son 10 yılda yıllık 130 ile 1150 arasında fabrika yangını yaşanıyor. Bu yüzde 10'a kadar arttı. Sebebi, fabrika sayısının artması. Fabrikalar artıkça yangın da artıyor. Çünkü denetim ve önlem yok. Bir de her yangının sabotaj olma ihtimali vardır fakat bunu tespiti zor. Çünkü her şey yanıyor. Her şeyin yanması bile başlı başına bir sabotajdır diyebiliriz.'

Sanki çete gibi çalışıyorlar

Sözcü Gazetesi'nde ise daha vahim duyumlar yer alıyor:

– Fabrikada değerli makine varsa başka yere taşıyıp yerine eski makine koyuyorlar.

– Mal varsa hepsini satıp yerine çöpleri dolduruyorlar. Faturaları da ona göre ayarlıyorlar.

– Tesiste kamera varsa bir bahaneyle bozuyorlar.

– Hatta bazı fabrika sahipleri sigortacılarla birlikte plan yapıp aldığı tazminatın yüzde 10'unu ona aktarıyor.'

Görüldüğü gibi gidişimiz çok kötü bir yöne. Toplum olarak ahlaklı olmak zorundayız. Para, pul gelip geçer ama ahlak para için erozyona uğrarsa eski bulunduğun noktaya geri dönmek imkansız olur.