Başarısız 15 Temmuz Darbe Girişiminden buyana uluslararası kredi değerlendirme kuruluşlarının ülkemiz ekonomisine yönelik olumsuz yaklaşımları doz artışı göstererek devam ediyor.

Kredi değerlendirme kuruluşları olumsuz bakış gerekçelerini; yüksek cari açık, özel sektörün dış borç stoku, enflasyonun çift haneleri sayılara ulaşması, Kamu Bütçe Açığı ile açıklıyorlar. Isınan küresel ticaret savaşları ve angajman kurallarını zorlayan stratejik hamleler ise ülkemizin finansal kaynaklara erişimini zorlaştırdığı gibi ciddi maliyet artışlarını da beraberinde getiriyor.

Bu denklem ekonomimize kur ve faiz oralarında artış, borsa da ise düşüş şeklinde yansıyor.

Bu gelişmelerden en çok etkilenen kesim özel sektör. Dış borç stoku Nisan 2018 itibariyle 325 Milyar Dolar civarında özel sektörün kurlardaki 1 Kuruş'luk artış karşısında 3,25 Milyar TL civarında ek bir maliyetle karşı karşıya kalıyor.

Diğer yandan ülkemizin üretim yapısında ithal ara mal bağımlılığının yaklaşık yüzde 60'lar seviyesinde olduğunu dikkate aldığımızda, kurların yukarı yönlü hareketinin üretim maliyetlerine yansıması üretimden satışları olumsuz etkiliyor.

Verimlilik

Her dönem tüm işletmelerimizin öz varlığı olan ve değerlendirilmeyi bekleyen verimlilik alanlarına odaklanarak süreç analizleri ve verimliliği artırıcı çalışmalara yönelmemiz gerekiyor.

Mavi Okyanuslar

Rekabetin diğer bölgelere göre daha az olduğu , bugüne kadar pek ilgilenmediğimiz coğrafyalarda kendimize alternatif alanlar açarak rekabet yoğun alanlarda yaşadığımız olumsuzlukları çevrilebilir hale getirmeliyiz. (Yurt içi yoğun çalışan bir üreticimizle yaptığım kısa sohbette iç piyasadaki durağanlık ve maliyet artışlarını Gürcistan'da yarattığı alan ile tolere ettiğini ve nefes aldığını paylaşmıştı.)

Kredi/Mevduat Oranı

Günümüzde ülkemizde Kredi Mevduat Oranı yaklaşık % 121'ler civarına çıkmış durumda. Yaptığımız yatırımlarda ve harcamalarda öz kaynak yerine dış kaynak kullanımın arttığını gösteren bu durumu tersine çevirmek durumundayız. Zira dış kaynak maliyetlerindeki artış ve erişilebilirliğin zorlaştığı günümüz ekonomisinde %50 öz kaynak %50 dış kaynak oranını unutmamalıyız.

İnovasyon/İmovasyon

Her zamankinden daha çok inovasyon (Yenilik) ve/veya imovasyona (Taklit ederek yenileştirme) ihtiyacımız var. Bunları yapabilmek için ArGe'ler Tasarım Merkezleri kuracak durumda belki değiliz. Ancak üniversitelerimizde kullanılmayı bekleyen onlarca laboratuvar, binlerce bilim insanı ve eğitim alan milyonlarca öğrenci kaynağını değerlendirmek durumundayız.

Sözün özü bilimin ve aklın ışığında, çok ama çok çalışmak zorunda , üretmeden tüketmenin sürdürülebilir olmadığını anlamak durumundayız.