Adam Smith'in meşhur değer paradoksu malumunuzdur. Elmas-Su Paradoksu da denilir. Normal şartlarda herhangi bir malın kullanım değerinin, değişim değerini belirlemesi gerekir.

Yüksek değeri olan herhangi bir malın değişim değerinin de yüksek olması lazım.

Oysa teori dışında

Gerçek hayatta

Kullanım değeri yüksek olan malların, çoğu kez değişim değerleri hiç yoktur veya tam tersine değişim değeri yüksek olan malların, çoğu kez kullanım değerleri hiç yoktur.

Adam Smith'in değer paradoksu daha basit bir anlatımla, hayati derecede önemli olan su ile hiçbir şey satın alamazsınız. Ne ki; kullanım değeri olmayan elmas ile her maldan çok fazla miktarda satın alabilirsiniz.

Satın alacak gücünüzün olmaması sizi değersiz yapmaz! Başka bir ifadeyle de satın alma gücünüz sizi çok değerli yapmaz.

Türkiye sudur

Hayat kaynağı su!

ABD elmastır.

Ama hangi şartlarda biliyor musunuz?

Çölde olduğunuzu düşünün.

Cebinizde

Milyonlarca dolar tutarında

Elmas var

Ama su yok.

Oldukça susamışsınız.

Diliniz damağınız kurumuş,

Dudaklarınız çatlamış susuzluktan.

Bu şartlar da

Su mu değerlidir?

Cebinizdeki yüklüce miktarda ki elmas mı?

Türkiye'nin değeri de

Çöldeki su misalidir.

Çünkü yeryüzünün vicdanına sesleniyor Türkiye? Milletleri toplulukları vicdanından yakalamıştır. Bütün kıtalarda olduğu gibi Avrupa'daki Amerika'daki insanlar da bunları görüyor.

Çünkü batı uygarlığının

Sömürgeleştirdiği

Ülkelerdeki yoksulluğa

Türkiye el uzatmıştır.

Afrika'da hangi ülkeyi sayayım ki! Afrika'yı bugün suya kavuşturan Türkiyedir. Bilinçli tarım kolonileri oluşturan Türkiyedir. Açlık ve sefalete son vermek için Afrika'da sadece Türkiye var. Birleşmiş milletler sözüm ona oradadır. Sahibini ısırmayan misali…

Savaştan kaçanın sığındığı ülke Türkiye'dir.

Zulümden kaçanın sığındığı ülke Türkiye'dir.

ABD ye sömürge olmamak için direnen Güney Amerika ülkeleriyle göz göze geldi Türkiye. Diz dize oturuşumuz bundandır. Onların bize olan sevgisi bizim onlara olan ilgimiz sevgimiz hiçbir değerli malın satın alamayacağı bir değer paradoksudur. Uzak ve yakın doğuda olup ABD ve diğer batılı ülkelerin zulüm ve ötekileştirmelerinden bıkmış milyonların kalbinde, onun için varız. Gidenlerin yalancısıyım; Afganistan da, Pakistan'da, Endonezya'da , Malezya da, Kardeş ülkelerde Türkiye'den geldiğini söyle, ülke başkanından daha fazla itibar görüyorsun.

Ne kadar değerli

Ne kadar zengin olursan ol.

Paran, zenginliğin gücün

Vicdan coğrafyasında geçmiyor!

Sevmiyor seni insanlar ABD!

Sevmiyor seni insanlar Avrupa!

Sömürgelerden kurduğunuz

Zengin devletleriniz, refah ve modernizminiz; kucağındaki birkaç aylık bebeği ile savaştan koşarak kaçan anneye çelme takan gazeteci kılığıdır. Kıyıya vuran Ayla bebektir. Sınır kamplarında Hitlerden kalma alışkanlığınızdır.

Filistin'de Suriye'de Afganistan'da Pakistan'da Cezayir'de Libya'da oluk oluk akıtılan kan ve göz yaşıdır!

Ambargolarla hizaya sokmaya çalıştığın Rusya-İran-Türkiye-Çin-Güney Amerika Ülkelerinde çıkartmaya çalıştığın, medet umduğun, fitne ve kargaşa;

Senin kendi değersiz sonun olacak Sam Amca!

İnsanı biz kazandık

Metali siz!

Rezilliğinizi zulmünüzü

Etnik ve dini ötekileştirmelerinizi

Artık çok rahat gösteriyorsunuz!

Sizi bu çölde

Zenginliğiniz kurtaramayacak!

Göreceksiniz…

Güzel günlere uyan

Sağlıcakla kal güzel ülkem.