İletişim teknolojileri öyle bir hal aldı ki Türkiye'nin ve Dünya'nın gündemi her gün birkaç kez değişiyor. Akdeniz'de batan bir mülteci gemisi, Endonezya'daki bir deprem, Güney Amerika'da kıyaya vuran bir balina, Ortadoğu'da patlayan bir bomba, İtalya'da çöken bir köprü anında hayatımızın parçası oluyor ve çok sürmeden de çıkıp gidiyor.

***

Türkiye, bu gündem fırtınası içinde en çok yer alan ülkelerden birisi, şüphesiz. Ateşten bir coğrafyada olmamız elbette bunun sebeplerinden birisi; ancak insanımızın tez canlılığı ve neme lazımcılığı birleşince ülkemizden aksiyon eksik olmuyor. Ordu'daki aşırı yağışlar sonrası duran Karadeniz trafiği ve denizdeki fındık adacıkları bütün dünyanın gündeminde yerini aldığı sıralarda Amerika ile aramızda kopan kavga Çin Denizinden Atlantik kıyılarına kadar her yerde konuşuldu.

***

Dedik ya iletişim teknolojileri gelişti...

Tweeter kuşunu tıklıyoruz: Trump oturduğu yerden bir kriz çıkarmış.

Facebook'a göz atıyoruz: Adıyaman'da dört şehit, herkes teröre lanet okuyor.

Televizyonu açıyoruz: Cumhurbaşkanı muhtarlarla hitap ediyor.

Dıt, cep telefonunda son dakika: Gassaraylı Gomis penaltı kaçırmış!

***

Merkel bugün her zamankinden daha rüküş, Kanada başbakanı gene gamzelerini göstermiş, Çipras çapkınlık peşinde, Putin çok sinsi bakıyor...

Aleyna tilkilik peşinde, Acun Ilıcalı çakallık... Ceceli ayıp etmiş, İntizar yok artık!

Söz gümüşse Eljif Elmas! Beşiktaş defansının Vida'sı çıkmış!

***

Yahu, illa meşhur olmaya lüzum mu var? Aç sosyal medyayı, her yer senin!

Belediye reisi bugün gene sponsorlu mesaj atmış: Bilmemne mahallesinde esnaf ziyaretindeyiz!

Görümcenin kızı takmış, takıştırmış geziyo...

Recep Abi bu pazar pidesini tek yumurtalı yaptırmış.

İrfan Hoca'nın kestiği kurbana bak, bizim horoz daha besili...

Feyzullahların bahçesindeki ak incir bu sene erken meyve vermiş.

Aynur Teyze "şekerim var" diyor ama künefeciden çıkmıyor.

Polisler çevre yolundan girişte pusuya yatmış, kemerleri bağlayın.

***

Ha, iletişim gelişti de anlaşıp uzlaşma düzeldi mi?

Ne gezer?

İktidar "höt" dedi, muhalefet "höt höt" diye cevap verdi.

Karı koca evlilik yıldönümünü kutlamak için yemeğe gitti, ama cep telefonlarına bakmaktan tek kelime etmediler.

Akrabaların kurduğu whatsapp gurubunda arazi meselesi nedeniyle kavga çıktı, altı haftadır Almanya'daki teyzenin gönderdiği Cuma mesajları hariç kimse bir şey yazmıyor.

Refika Abla ile Necla Yenge, face'de ağız dalaşına girdi. Konu, cevizli baklavanın üstüne fıstık tozu serpilir mi serpilmez mi?

Aylin instagramda "starbaksta takılıyoruz" diye resim paylaştı. Okulun basket takımındaki sivilceli çocuk, "Gelirsem bana da neskafe ısmarlar mısın?" diye yazdı. Çıktığı çocuk küfür etti. Aylin'in abisi "ikinizi de starbaksın kapısında bekliyorum" dedi.

Trump, tweeter'dan İran'a yeni yaptırımlar uygulanacağını yazdı. Ruhani, "Bizde tweeter yasak, yiyorsa whatpsapptan görüntülü arasın." cevabını verdi.

***

Önümüz bayram...

Eskidendi o baba ocağına gitmeler, el öpüp şeker toplamalar...

Arefe günü başlar, sosyal medyada mesajlar...

Bayram sabahı ilk mesaj instagramdan: "Bayram namazına gitmece..."

Sonra kurbanlığın başından kareler: "Elhamdülillah, bu sene de kesmek nasip oldu."

Arada bir eğitici mesaj: "Etlerinizi derin dondurucuya koymak yerine fakir fukaraya dağıtın."

Tıynetine göre: "Ne bu kardeşim, her taraf kan revan... Çoluk çocuğa seyrettirmeyin bari!"

Bir başkası aynı fikirde değil, üç yaşındaki bebenin alnına kurban kanını sürmüş, face'den paylaşıyor.

Öteki whatsapptan mesaj yağdırıyor: "Mübarek kurban bayramınızın hayırlara vesile olmasını..."

***

Tatil beldelerinden yükselen sesler:

"Koşun çocuklar, dedenizle görüntülü bayramlaşın bakiiim..."

"Dede, harçlığı netten efete edersin artık diil mi?"