"Öyle ya hayat bir kavga.

Ama benim cesaretim ve yüreğim var.

Hayat bir umut.

Ama benim düşlerim çok.

Hayat bir mücadele ama benim gücüm var.

Hayat bazen acı ama benim sınırsız sabrım var.

Hayat bir kumar. Benim şansım sonsuz. "

Bu satırları yaklaşık beş yıl önce yazmışım. Bu sabah geçmişe yolculuk yaparken bu dizelere rastladım. Kim bilir nelere kızıp da yazmışımdır.

Bugün bu satırlarıma yeni bir eklenti yapmak istedim.

Hayat çok hırçın.Ama olsun varsın. Benim de hırsım sonsuz.

Hayat tekerime sürekli çomak sokuyor. Bense her seferinde kırıyorum.

Tekeri patlatmak uğruna da olsa ...

Tahta bavulları hazırladım. Boyadım rengarenk.

Tam "her şey hazır yola çıkacağım" derken sevgili köpeğim Rita hastalandı.

Zaten kanserdi. Yine metastaz yaptı. 18 yaşında bir köpek için bayağı ağır bir ameliyat geçirdi.

Kanserli doku opere edildi. Şu anda tahta bavulların yanı başında yatıyor.

O da benim gibi yolculukları seviyor.

O da benim inat ve dik durmayı seven bir köpek.

Zaten zaman içinde köpekler sahipleri ile özdeşleşirlermiş.

18 yıllık hayatında neler gördü geçirdi. Kör oldu sağır oldu.

Yüz felci oldu. Kanser oldu. Kaç kez hastalandı.

Geçen yıl kalbi durdu.Sabaha kadar başını bekledim.

Vet. hekim " Biz elimizden geleni yaptık sabaha çıkmaz " demişti.

Üzerinde bir yıl geçti.

Anlayacağınız Rita herkesin helvasını kavuracak gibi görünüyor.

Sıkıntılı ve stresli günler bir tren katarı gibi beni de peşine takmış.

Nereye kadar gideceğiz nereye kadar dayanacağız.

Hangi durakta mola verip hangi durakta ve ne zaman ineceğim bu trenden bilemedim.

Aslında inmeyi hiç istemiyorum.

Tren bazen çok da güzel yerlerden ve farklı güzergahlardan geçiyor.

Zaman , zaman kömür kokusu. Makinistin kaprisli durup kalkmaları .

Kondüktörün bitip bilmek bilmeyen sızlanmaları canımı sıkmıyor değil hani !

Ama bazı istasyonlarda güzel rastlantılar oluşuyor.

Hayat bir tren...

İçi rengarenk tahta bavullar ile dolu olan.

Bense bavulların üzerinde elimde anahtarla oturup bekleyen

Beni monoton sarsıntılar ile bir yerlere götürmeye çalışan bu kara trene inat.

Oturup bekleyen sabırlı yolcu.

Her şeye rağmen hayatı ciddiye almayan bir yolcu..

Bir ben o...

Çünkü o kadar kısacık ki yaşam...

LÜTFEN SOKAK HAYVANLARI İÇİN KAPINIZIN ÖNÜNE BİR KAP SU KOYUNUZ.

İKLİM YAZ KURAK . HİÇ Mİ İÇİNİZ ACIMAZ.