Tırmanmayı göze alan zirvenin de hazzını yaşar.

"Başarı merdiveni dinlenme yeri değildir.O merdivende basamaklar, tırmanan birinin bir ayağını öteki ayağından daha yükseğe çıkarmasına imkan vermek için kurulmuştur."

Hayatta başarı kendiliğinden gelmiyor. Büyük bir başarıyı yakalayabilmek için çok çalışmak gerekiyor. Hatta çalışmanın ötesinde insanın yaptığı işe kendisini adaması gerekiyor. Olağanüstü gayretler göstermek suretiyle mesleğinin zirvesine ulaşan bir insanın elde ettiği yeri koruması hiç de kolay değil. Bir ömür boyu çalışması gerekiyor. Milli yüzücümüz ersin aydın Mersin'den KKTC'ne yüzerek çıkmıştı. Araştırdım ; meğer günde 12 saat antreman yapıyormuş. İnsanın formunu koruması zor birşey.

1860-1941 yılları arasında yaşayan Polonyalı meşhur kompozitör ve piyanist İgnacy Pederewski , hergün 8 saat piyano çalıp , pratik yapıyordu. Mesleğinin zirvesinde olduğu için, onun bu çalışma temposunu gereksiz gören bazı yakınlarına Pederewski' nin cevabı şöyle olmuştu:

"Eğer birgün pratik yapmazsam, ben bunu hisseder ve görürüm.

Eğer iki gün pratik yapmazsam dostlarım hisseder ve görür.

Eğer üç gün pratik yapmazsam, dinleyicilerim hisseder ve görür."

Her gerçek başarı, bir evi inşa etmek gibidir.Önce sağlam bir temel atılır; sonra sabırla evi tamamlamak için gerekenleri yaparsın. Bazı evler ya da kariyerler çabucak inşa edilebilir ama sağlam temeller üzerine oturamazlar. Görünüşleri güzeldir ama dayanıklı değillerdir. Bir gecede oluşan başarılara yakından bakarsanız on sene gibi bir hazırlık sürecinden geçtiğini de görürsünüz.

Her türlü başarının temelinde güçlü bir irade vardır. İnsan birşeyi severek yaparsa başarılı olur. Tarlaya tohumlarını şefkatle atan çiftçi ürününü de neşeyle toplar.

Ne iş yaparsanız yapın tasarladığınız şeye kendi ruhunuzdan bir soluk katmalısınız.