'Bismillah' diyerek hayatımızda bir pencere daha açıp yayın hayatına merhaba diyelim.
Merhaba spor dostları her camiadan olan arkadaşlara dostlara her türlü insana her kuşağa merhaba.
Ben emekli polis memuru atış uzmanı ve antrenörü, amatör spor kulüp başkanı ve yelken spor kulübü spor koordinatörüyüm.
Ve şimdi de naçizane her hafta ömrümüz yettiğince inşallah sizlerle bu köşeden buluşup yazışacağız. İlk yazımızda sizlere belki de hayatında ilk defa duyduğunda direk okçuluk yada tabanca aklına gelen aklına direk lunaparklardaki 3 atış 10 TL olan 'ATICILIK' sporunu anlatacağım. İnşallah bundan sonra bu branşında olimpik bir spor olduğunu ve milli sporcularımız, dünya şampiyonlarımız olduğu bir branşı herkes bilecek.
Evet 'ATICILIK' yani tam açılımı havalı ateşli spor branşı. Türkiye'nin dört bir yanında açık yada kapalı poligonlarla yapılan resmi verilere göre havalı ateşli trap skit branşlarında toplamda 10 binlerce lisanslı sporcusu olan bir spor dalı Atıcılık. Fakat ne hikmetse kimse tarafından bilinmeyen, şu ana kadar dünya şampiyonları çıkarmış, olimpiyatlara gitmiş birçok kez milli marşımızı ve bayrağımızı göndere çektirmiş bir spor branşı. Ve şu sporcunun bilgilerini paylaştığımda bu da kimmiş dediğiniz ama bu gerçeklerin olduğu fakat kimse tarafından ne yazık ki bir futbol, basketbol yada güreş gibi sporcuların göklere çıkarıldığı biri olmadığını anlayacaksınız.
Şevval İlayda Tarhan, 18 yaşında 3,5 senedir atıcılık sporuyla uğraşan Türkiye Olimpiyatlara Hazırlık Merkezi (TOHM) sporcusu. Antrenörü İlknur Yılmaz. Ankara Gazigücü Spor Kulübü sporcusu, Türkiye rekortmeni 2 senedir de mili sporcu kendisi. Güney Kore'nin Changwon kentinde düzenlenen Atıcılık Dünya Şampiyonası'nda 570 puan atarak Türkiye rekoru kırdı ve finale katılmaya hak kazandı. Girdiği finalde de 237.9 puanla Dünya Şampiyonu oldu. Evet, evet yanlış okumadınız DÜNYA ŞAMPİYONU oldu. Kim duydu peki. Belki camiası bizler belki mahallesindeki bakkal bile duymadı, duyduysa da umursamadı. Niye çünkü televizyonlar bangır bangır bağırmadı, gazeteler üst sütunlarda yazmadı. Bu kızımız pırıl pırıl ve daha 18'inde ve en acısı Dünya Şampiyonu olduğu sırada hayalini kurduğu geleceğini planladığı ömrünün hayali beden eğitimi sınavlarını kaçırdı. Hakkı yandı niye Kore'de yarışmasaydı kim ne derdi. Hiç kimse olsun kız Dünya Şampiyonu olmuş, rekor kırmış imtihana ne gerek göğsümüzü kabartmış bayrağımızı gönlere çektirmiş gelince sınavlara girsin demediler bile. İlayda bu sene boşta okuyamayacak. Niye mi tekrar yazayım Dünya Şampiyonu olduğu yarış okul seçme sınavının olduğu döneme geldi de ondan. Spor böyle nankördür kimse torpil beklemiyor ki sizden sadece gelince Dünya Şampiyonuna bir şans daha verilse o mülakat sınavına bu kızımızda yazılsa ne olurdu... Birşey olmazdı belki de mülakattaki hocalar bile yevmiye almayacaktı ayakta alkışlayacaklardı, sınav boyunca bu kızı çünkü. Spor adamları DÜNYA ŞAMPİYONU olmak için ne kadar emek sarf edildiğini bilirler değil mi... Yurdum ülkesinde TÜRKİYE ama ne yazık ki bu şans verilmediği gibi ne federasyon nede bir devlet yetkilisi girişimde dahi bulunmadı ve bu kızımız boşta kaldı. Haftaya bu konumuza devam edelim ve nice şampiyonlarımızın hayatını anlatayım sizlere. Eminim hiçbirini ne duydunuz ne de biliyorsunuz. Sağlıcakla kalın.