Bir dostum vardı benim seksenli yıllardan yadigar. Yüreği çatal, imanı sarsılmaz, bileği bükülmez bir dosttu o. Dal gibiydi ya da aslan gibi. Ne acıları ne sevinçleri paylaştık onunla o deli gençlik yıllarında. Sonrasında da, artık durulduğumuz günlerde de sürdü dostluğumuz. Ve bir gün bir hastalığın pençesine düştü o dağ gibi adam.
Dün onu gördüm İstiklal Caddesi'nde, bitmiş, tükenmiş, yumruk kadar kalmış. Sarıldım, tekrar tekrar sarıldım, öptüm kokladım ve ağladım. Hem yanında yüzüne karşı hem arkasında o görmeden. Bir dostun eriyip gitmesini görmem ilk değil. Yaşlanmanın kötü tarafı bu, daha çok dost acısıyla karşılaşmak, daha fazla yanmak yakılmak...
Aslında keyifli başlamıştım güne, dostlarımla birlikte sabah yürüyüşümü yapmış, birçok insanla selamlaşmış, hal hatır sormuş, güne selamla ve gülerek başlamıştım. Yıkanmış, tıraş olmuş ve alabildiğine spor bir kıyafetle sokağa çıkmıştım. Çarşambalılar Derneğine gidecek, orada Samsunlu Sanatçılar Derneği tarafından düzenlenen şiir dinletisi programına katılacaktım. Katıldım ama içim hüzünle dolmuş olarak.
Hüzün ve gözyaşı orada da buldu beni. Ne güzel başlamıştı her şey, açış konuşmaları, sazlar, türküler ve şiirler. Tam keyif alınacak bir programdı. Ah o hanımefendi olmasa ve Nezahat Bayram'ı andıran edasıyla o Erzurum türküsünü okumasaydı. 'Kırmızı gül demet demet/Sevda değil bir alamet/Balam nenni yavrum nenni/Gitti gelmez o muhannet/Şol revanda balam kaldı/Yavrum kaldı balam kaldı…'
Çocukluk yıllarımın türküsüydü, babam rahmetli de çok sever, sık sık söyler, zaman zaman da ağlardı. Ben de ağladım. Çürüyor muyuz ne? 'Şol revanda balam kaldı yavrum kaldı' diyen kulun acısına yanılmaz, yakınılmaz mı?
'Ağlamak iyidir' dedi bir dostum 'Ağlayan insan da iyi insandır' diye de ekledi. İkinci cümle hakkında bir şey demeyeceğim, diyemeyeceğim, ağlayan ben olduğum için ama birinci cümle doğru, ağlamak iyidir. Hem de sık sık olmak kaydıyla… Galiba ruhun temizlenmesidir, yükün ve kirin silinip atılması, yürek yükünün hafiflemesidir.
Ve zaman zaman da sevinç sonrası dökülür gözyaşları, hep acılarla dökülecek değil ya. Allah bu milleti acı gözyaşlarından korusun.