Üstad Abdürrahim Karakoç 'Davası olmayanın sevdası olmaz, sevdası olmayanın öfkesi olmaz' demiş…


Şükürler olsun ki; davamız da var, sevdamız da, öfkemiz de…

Öfkemizde sevdamız, sevdamızda öfkemiz gizlidir.
Kimi zaman öfkeliyiz, biline ki sevdamızdan; her daim sevdalıyız o da inandığımız davamızdan…


Öfkeliyiz; 'Atlar nallanırken ayağını uzatan kurbağalara…'
Öfkeliyiz; 'Ata bindirildiğinde, kendini bey zannedenlere…'


***


Büyük Sahabe Ebu Zer el-Gıfari (r.a) şöyle buyuruyor: 'Konuşmayan kimse için dürüstlük bir fazilet olamaz. Susan dürüst bir kimse, dürüst değildir. Dürüstlük, hakkı açıklamayı ve ilan etmeyi gerektirir.'

***


Dava; iddiayı değil marifeti gerektir.

İddia edilen inancın gerekliliklerini yerine getirmeyi gerektirir.

İnancımız gereği ideolojik bataklıklara saplanmadan yanlışları görünce eleştirmekten ve bu hususta hakkı söylemekten çekinmediğimiz sürece kazanan olacağız.
Şahısların ya da kurumların değil, Hakk'ın hatırını yüksek tuttuğumuz sürece inandıklarımızın takipçisi olacağız.

İnandıklarımızın başarısı uğruna, ferdi şuurdan kolektif şuurun tesisine geçişin yollarını arayacak, sorgulayacağız.
Gerektiğinde; aynı yolda yürüdüğümüz yol arkadaşlarımızın hatalarını açıkça söylemekten geri durmayacak, fikrimizde zihnimizde kişisel menfaatlerin değil adil ve doğru olanın gerekliliğini üstün tutacağız.


***


Yeni bir seçim dönemine daha yaklaşıyoruz.
Bu süreçte elimizden geldiğince inandığımız davayı savunmayı, Hakk'ın hatırını yüksek tutmayı kendimize görev addedeceğiz.
Gün gelecek atlar nallanırken ayağını uzatan kurbağalara karşı çıkacağız, gün gelecek ata binip beylik davası güdenlere; alçakta yer tutanların yüksekte gezenlerden daha emniyette olduğunu hatırlatacağız.
Dost acı söyler deyip, tatlıyla acıyı harman edip var gücümüzle inandıklarımızın, savunduklarımızın ardından koşacağız.

***

Biliyoruz ki; Allah dilerse melekleriyle yardım eder, Bedir'deki gibi…
Biliyoruz ki; Dilerse, rüzgarıyla yardım eder, Hendek' deki gibi…
O dilerse deveyle, dilerse pireyle yardım eder.
Dilerse, sivrisinekle Nemrutları helak, kuşlarla Ebreheleri mahveder.
İncecik ipliklerden oluşan ağıyla örümcek, kafir güçleri alt etmeye yeter; hicret-i Resul'de olduğu gibi…

***


Ya inandığımız gibi yaşayacak, ya da yaşadığımız gibi inanmaya başlayacağız!
Ya davanın gerektiği gibi yaşayacak ve savunacağız ya da Hakk'ın divanında bu davanın karşısına yüzümüz kara çıkacağız.

Kürşad GÜNDOĞDU

[email protected]