Siyaset, toplumun tüm enerjisini alıyor...

Hep birlikte daha fazla üretmek ve onu paylaşmak yerine...

Gözümüz var olanda...

Mevcudun kavgasını verirken...

Enerjimizi içerde birbirimizle uğraşmaya harcayıp...

Geleceği ıskalıyoruz...

Fakir ve yoksul bir ülke yaratmada...

Adeta birbirimizle yarışıyoruz!

***

Her gün yeni 'polemiklerle' içimizde yeni düşmanlar yaratıp...

Her gün daha çok ayrışıyor...

Gülerek başladığımız her günü...

Asılmış suratlarla tamamlıyor...

İçten, gönülden 'selam' verdiğimiz insanların sayısını...

Her saat biraz daha azaltıyoruz...

***

Her gün karşılaştığımız Suriyelilere, Iraklılara...

Haberlerini okuduğumuz Yemen ve nice ülkelerden ders almıyor...

"Herkes bize düşman" diyor...

Kardeşimizle olan düşmanlıklarımızı azdırıyoruz...

Yanlışa yanlışla karşılık verip...

Günümüzü 'laf salatası' sofralarına kurban veriyor...

Sonra da, eğitimden, üretimden, geri kalmışlıktan yakınıyoruz...

***

Hem üretmiyoruz, hem de üretene iftira için aportta bekliyoruz...

Kapanan her kepenk...

Kilit vurulan her tezgah...

Batan her işletmenin...

İşsizlik, yoksulluk, fakirlik ve kölelik olduğunu biliyor...

Ama küçük çıkarlarımız uğruna...

Aynı hataları yapmaya devam ediyoruz...

***

Siyaset, mevcut yapılma tarzıyla nereye girerse girsin...

Orayı mahvediyor, yok ediyor...

Kanun devleti olmaktan uzaklaştıkça...

Vicdanımız da 'Adalet'ten uzaklaşıyor...

Bugünü kurtarmak için...

Var gücümüzle geleceği tüketiyoruz...

Hem de bizim değil çocuklarımızın olan geleceği...

Çalışmanın, üretmenin, buluşun ve farklılaşmanın keyfi yerine...

Üretmeden yaşamanın, kopyalamanın, çalmanın ve birilerinin peşinden gitmeye çalışmanın özlemiyle sıradanlaşıyoruz...

Ve hayallerimizi...

Güzel bir dünya...

Zengin bir ülke...

Varsıl bireyler...

Alın terinin ve kazanmanın hazzı üzerine değil...

Başkalarının kanı ve gözyaşı üzerine kuruyoruz...

***

Dünü kaybettik...

Bugünü heba ediyoruz...

Yarına ise yazık!