2023 Eğitim Vizyonu nihayet açıklandı. Toplam 140 sayfadan oluşan vizyon belgesi, bakanlığın web sayfasına da yerleştirildi. Şüphesiz konuşmalarla verilen mesajlar da önemlidir; ancak ben yazılı olanlara odaklı bir değerlendirme yapmanın daha isabetli olacağı kanaatindeyim.

Söz gelimi belgenin başında Cumhurbaşkanımızın 'Ülkemizin hayallerini hedeflere, hedeflerini gerçeğe
dönüştürme mücadelemizde
en büyük güç kaynağımız; nitelikli, özgüveni yüksek, millî ve manevi değerlerimizle teçhiz edilmiş nesillerimizdir.' cümlesi, temel dayanak noktasına işaret etmesi bakımından önemlidir. Cümlenin şifre kelimeleri; 'nitelik, özgüven, millî ve manevî değerler' olarak dikkat çekmektedir.

Bakanımız, 2023 Eğitim Vizyonu'nun temel amacını 'çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış ve bu
donanımı insanlık hayrına sarf edebilen bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, nitelikli, ahlaklı çocuklar yetiştirmektir.' şeklinde özetlemektedir. Cümle, aslında bir doğu-batı sentezine işaret etmektedir. Aynı şekilde gerçekleştirilmeye çalışılan dönüşümle 'adil, insan merkezli, öğretmen temelli, kavramda evrensel uygulamada yerli, esnek, beceri ve görgü odaklı, hesap verebilir, sürdürülebilir bir ilkesel duruş sergileme'yi hedeflediklerini ifade ederken de bir sentezi dile getirmektedir.

Diğer yandan Sayın Bakan'ın vizyon belgesini öğrenci, ebeveyn, öğretmen ve okul şeklinde dört temel kavrama dayandırıp 'Unutulmamalıdır ki her eğitim sistemi öğretmenlerin omuzlarında yükselir ve öğretmeninin niteliğini aşamaz.' cümlesiyle öğretmenlerimizin niteliğine vurgu yapması da önemli ve değerlidir. Bu noktada bahsi geçen dört paydaşın yanına medya mensubu, siyasetçi, yazar, şair, sanatçı, futbolcu, çiftçi, esnaf, memur, yönetici gibi toplumun bütün kesimlerinin eklenmesi gerekmektedir. Vizyon belgesinin yazıdan eyleme ve sonuca dönüşmesi için bütün paydaşların aynı heyecanı ve motivasyonu paylaşmaları şarttır.

Mevcut belge ve yorumlar dikkate alındığında vizyon belgesinin veriye dayalı yönetim, okulların finansmanı, kurumsal rehberlik, dijital içerik, beceri destekli dönüşüm, insan kaynakları, özel eğitim, özel yetenek, erken çocukluk, özel öğretim ve hayat boyu öğrenme gibi nisbeten yeni alanlara ve söylemlere vurgu yaptığı; ölçme ve değerlendirme, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, yabancı dil, temel eğitim, ortaöğretim, fen ve sosyal bilim liseleri, imam hatipler, mesleki ve teknik eğitim gibi daha alışkın olduğumuz alanları da ihmal etmediği görülmektedir.

Bu noktada birkaç değerlendirme dışında, değerler eğitimi alanında herhangi bir başlığın belgede yer almayışının bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Benzer biçimde her ne kadar belgede 'Türkçenin korunması ve geliştirilmesi temel eğitimin omurgası olarak ele alınacaktır.' denmekteyse de Türkçe için de belgede müstakil bir başlık bulunmaması, giderilmesi zorunlu bir eksikliktir. Belge içerisinde yer alan imla, noktalama ve anlatım bağlamındaki yanlışlar, Türkçe ve edebiyat öğretimiyle ilgili güçlü vurgulara ihtiyaç olduğunun en dikkat çekici kanıtıdır.

Yüzüncü yıl eğitim vizyonumuza dair 140 sayfalık içerik için böyle kısa bir yazının yetersiz olacağı muhakkaktır. İçeriğin çok iyi anlaşılması, değerlendirilmesi ve tüm paydaşlarca benimsenmesi, belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için önemlidir. Dolayısıyla değerlendirmelerimiz devam edecek.

Cumhurbaşkanımızın vizyon belgesinde işaret ettiği 'aklıselim, kalbiselim, zevkiselim sahibi' nesiller yetişmesi dileğiyle…