Yazımızın başlığını İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu Bey'in katıldığı İl Göç Müdürlerinin toplantısında yaptıkları konuşmadan aldık.

Sayın Soylu diyor ki; 'Bu alan, yani Suriye kaynaklı göç alanı, TÜRKİYE'NİN İP ÜSTÜNDE DEĞİL, KILIÇ ÜSTÜNDE YÜRÜDÜĞÜ BİR ALANDIR. BU HASSASİYETE HER ARKADAŞIMIN ELBETTEKİ VAKIF OLDUĞUNU BİLİYORUM…'

Suriye konusu gerçekten son zamanlarda istismara açık bir konu haline getirilmiştir.

Özellikle muhalefet tarafından istismara müsait konular sürekli servis yapılarak toplumun bazı katmanları tahrik edilerek oya tahvili yapılmaya çalışılmaktadır.

Her insan her yerde bir takım eksiklerle karşılaşabilir. Cennette yaşamıyoruz ki, aklımızdan her geçen şey önümüze konulsun.

Hükümetin ta baştan Suriye politikasını eleştirebiliriz. Bu mümkündür. Ancak sonradan gelişen olaylar sonucu büyük bir insanlık trajedisiyle karşı karşıya kaldık.

Milyonlar bir çiğ misali yerlerinden kopmuş, canlarını kurtarabilecekleri, karınlarını doyurabilecekleri bir sahil aramışlardır.

Yoldasınız, yürüdüğünüz yolu bilmiyorsunuz, çaresiz bir şekilde can havliyle, 'İMDAT' çığlıkları atıyorsunuz. Çevrenizde birçok insan bu çığlıklarınızı duymalarına rağmen ilgilenmiyor ve keyfine bakıyor. Ne yaparsınız?

Siz de insansınız, senin çığlıklarını duyanlar da.

İşte Türkiye bu çığlıkları duydu, hissetti. Şefkat ve merhamet kollarını açtı. Bu arada belki de kendi insanını ihmal etmiş olabilir ama insanlığını unutmadı.

Suriyeliye ya da başka bir garibana giden her kuruşun sevabında hepimizin payı ve çocuklarımızın sadakası vardır. Bu insanlar yüz yıl önce bizim yönettiğimiz, dedeleriyle aynı düşmana mermi attığımız Müslüman insanlardır.

Örflerimiz, inançlarımız ve değerlerimiz büyük oranda örtüşmektedir.

Sayın Bakan'ımız Müdürlerine bunlara, 'TÜRKİYE KURSLARI 'vermelerini söylüyor.

Biz de buna katılıyoruz. Bunun nedeni ise toplumumuzun kırmızıçizgileriyle birlikte imaj sorunlarını çözmelerinin gerektiğidir. Çünkü imaj, bazen toplumla kaynaşmalarını ve yardım almalarını zorlaştırmaktadır.

Belirtmekte yarar vardır ki, muhalefet birkaç oy karşılığında toplumsal barışı zedelememeli ve milyonları rencide etmemelidir. Böyle bir davranışın insanlık ayıbı ve suçu olduğuna inanıyoruz.

Selam ve sevgi ile…[email protected]