İnsan gibi insan, adam gibi adam olabilmenin temel şartlarından biri de onurlu-gururlu, namuslu-şerefli ve dürüst-sözünün eri olarak yaşayabilmektir.

Toplumda bu değerlere sahip güzel ve örnek insanlar olduğu gibi¸ maalesef bu değerlerden yoksun onursuz, gurursuz, namussuz, şerefsiz, yalancı, dolandırıcı, ikiyüzlü, riyakar, dün söylediklerini bugün inkar eden, kaypak ve tükürdüğünü yalayan karaktersiz insanlar da az değildir. Birçok meslek grubundan bu iki örnekteki insanlara rastlamak mümkündür. Bunlardan birincisine örnek olarak, ikincisine ise ibretle bakmak gerekir

Her ne kadar bazıları, '10 Kasım'da saat 9'u 5 geçe kenefe gidin' ve 'Keşke Yunan kazansaydı' diyen Fesli Kadir'e değer verip ziyaretine gitseler de aslında muhatap alıp yazmaya bile değmez ama, bu meczubun önceki yıllarda yazdıklarını bugün inkar eden, tam tersini söyleyen ikiyüzlü davranışının bilinmesi açısından belgeleriyle sizlere sunmak istiyorum.

Bakınız; bu meczup Fesli Kadir'in yazmış olduğu ve 1968 Yılında Sebil Yayınevi tarafından yayınlanan, 'YUNAN MEZALİMİ – TÜRK'ÜN SİYAH KİTABI' adlı 400 sayfalık kitabında, Yunan Ordusu'nun Ülkemiz'i işgali ve kaçışı sırasında yaşlı-genç, kadın-kız-çocuk demeden insanlık dışı vahşi işkencelerle, kurşuna dizerek, asarak, derilerini yüzerek, yakarak, ezerek ve ırzlarına geçerek masum insalarımızı nasıl katlettikleri anlatılıyor. Bu vahşet ve katliamların çoğu yabancı askeri gözlemci ve gazetecilerin anlatımı ve gözlemleriyle, tarih ve yer belirtilerek yazdıkları raporlara dayandırılıyor.

Ne ilginçtir ki; bugün ATATÜRK'e olan düşmanlığı ile bilinen Fesli Kadir'in kitabının 292 ve 293. Sayfalarında MUSTAFA KEMAL imzasıyla gönderilen ve 'Gayet mahrem tutulacaktır' ifadesi bulunan Tamim'de,'Rum Patrikhanesi'nde Mavri-Mira isminde bir örgüt kurulduğu, bu örgütün bütün kiliseleri ve Yunan Konsolosluğu'nu silah ve cephane deposu haline getirdiği, Osmanlı vilayetleri dahilinde çeteler teşkil ettiği, mitingler ve propaganda yaptığı, İstanbul, Bursa, Bandırma, Kırklareli ve Tekirdağ'da izci teşkilatları kurduğu, Samsun ve Trabzon'da silah ve cephane dağıttığı, bu yüzden tedbir alınmasını' istediği bilgisine de yer veriliyor. Kitabın yazarı Kadir Mısıroğlu, yani (Fesli Kadir)… Şaşırdınız değil mi?..

Şimdi soralım; Kurtuluş Savaşı yıllarında Yunan Ordusu'nun Türk Milleti'ne yaşatmış olduğu bu vahşet ve katliamı, 'Yunan Mezalimi–Türk'ün Siyah Kitabı' adlı kitabında yukarıdaki satırlarla anlatan Fesli Kadir şimdi ne oldu da, 'Keşke Yunan kazansaydı' diyebilecek kadar ikiyüzlü, riyakar, TÜRK ve ATATÜRK düşmanı olabiliyor?..

Yorumu; yüreği vatan, millet, devlet ve bayrak sevgisiyle dolu dolu olan siz değerli HABER GAZETESİ okuyucularına bırakıyorum.

Sinop'tan bu hafta da bu kadar… Hoşça kalın… Dostça kalın…