'İnsanlar, kişisel çıkarları söz konusu olduğunda hainleşirler. Makyevel'

Sorumluların, kendi itibarlarından tasarruf yapmayıp, halka dönük hizmetlerde gerekli önlemleri almayarak sorumsuz davranmaları neticesinde 'raydan çıkmış' bir sistemde, iki tren kazasında 50 insanımız hayatını kaybetmiş, yüzlerce insanımız da yaralanmıştır.

Gün geçmiyor ki, yetkililerin ihmalinden kaynaklanan bir acı yaşanmasın. Ama onlar iktidarda kalmak veya iktidar olmak derdindeler, halk kimin umurunda!..

Demokratik toplumlarda, böyle durumlarda tepki vermek, yanlış yapan yöneticileri uyarmak, hak ve özgürlükler için mücadele etmek yasal ve meşrudur. Bizde de yasaldır; ama, geçmişi de bu tip hak arayan insanları 'önlüksüz yatırma' ile meşhur kimi siyasi çevrelerin tehditlerinden anlıyoruz ki , 'hak aramak ve demokratik tepki göstermek' bu zatı muhteremlerce meşru görülmemektedir!..

Dün, iktidara ağza alınmayacak biçimde saldıran bu çevrelerin, bugün, iktidardan pay kapma telaşına düşerek ittifak için ortaya koydukları olağanüstü ç onların seçmenlerini ilgilendirir. Ama, demokrasi mücadelesi veren insanların tehdit edilmesi, bu ülkede 'insanım' diyen herkesi kaygılandırmaktadır!..

İtalyan Rönesans'ının en önemli aktörlerinden olan Nicolas Machiavelli (Makyevel), bundan beş yüz yıl evvel (1469-1527), iktidarın alınışı ve korunması için, hiçbir dini, hukuki ve ahlaki kaygı duymadan, her yolun 'mübah' olduğunu savunmuş; onun düşünceleri, bütün totaliter ve faşist yönetimler tarafından baş tacı edilmiştir.

İnsanlar, yalancı, kararsız, içten pazarlıklı, çıkarcı, açgözlüdürler ve kendilerini çıkarlarına vermişlerdir. Eğer çıkarları varsa kendilerini sana adarlar. Bu yüzden kendilerini sevdirmek isteyenlerden çok korkutmak isteyenleri kırmaktan çekinirler…Halkın birliğini ve huzurunu korumak için, zalim olmaktan çekinmemek gerekir!.. Her prens(lider) sözünü tutmamasını mazur gösterecek nedenleri hep bulur. İnsanlar namussuz ve sözünü tutmaz oldukları için senin de sözünü tutman gerekmez!.. Eğer halk seni sevmezse kaleler seni koruyamaz, der…Bu yaklaşım, siyasi ilkesizlik ya da tek ilkenin 'ne olursa olsun kazanmak' anlamında Makyevelizm olarak bilinir.

Oysa, 'Raydan çıkmış' sistemin yok ettiği insanlar üzerinden, Makyevelist siyaset yapmak yerine; ilkeli, onurlu birliktelikler kurulur, halk için yararlı politikalar oluşturulursa, o zaman sistem tekrar 'rayına oturabilir…'

Alpaslan ÇEPNİ