Bu soruyu 16 yaşında deplasmana giderken bir tas çorbayı 6 kişi bölüşmüş biri olarak soruyorum.
Samsun'da kaç maç izledin?
Maç günü Samsun sokaklarında gezdin mi?
Halkın arasında bulunup esnafın Samsunspor nabzını ölçtün mü?
56lardan yürüyüp, bulvar köprüsünden geçip, köfte dumanları eşliğinde eski stadyuma gittin mi?
Sen hiç yolda kalmış Samsunsporluyu arabasına alan Samsunsporlu bünyesine büründün mü?
Hiç Çiftlik Caddesi'nde binlerce insanın yanında meşale dumanında beste söyledin mi?
Hiç 20 Ocak etkinliklerine katıldın mı?
Hiç Samsunsporluluk nedir sorusunun cevabını gerçekten Samsunsporlu birinden dinledin mi?
5 yaşında Ahmet'in babası olup onu Samsunspor maçına götürme duygusunu tattın mı?
Samsunsporlu dostlarınla pazar kahvaltısında bulundun mu?
Sırf zorda kalmasın diye takımı havaalanında karşıladın mı?
Bu şehir bir futbol kentidir. Armasıyla, 19 Mayıs'ıyla, Atatürk'le özdeşleşmiştir. Samsun Karadeniz'in en gelişmiş kentidir. Geçen sene İsmail başkan yokken yeni stadyumun ilk maçında 15 bin, son maçın 20 bin kişiye oynadı Samsunspor. Bu rakam ortalama 10 bindir. Bugün 2. Lig'de bu kadar taraftar kapasitesine oynayan kaç takım var?
Ya da şöyle sormak istiyorum; 1. Lig veya adını süper diye adlandırdığınız ligde, bu kadar taraftar kapasitesine oynayan kaç takım var?
Samsunspor 5 senedir bunca olumsuzluklara rağmen hala ortalama 15 bin kişiye top oynuyor. Bunu başarabilen takım sayısı 5'i geçmez. Yorum yaparken burada emek veren binlerce insan olduğunu unutmamak lazım. Spor yorumcusu olmak, İstanbul ile zehirlenmiş beyinlerin ötesi olmalıdır.
Mustafa Kemal Atam demiş ki; "Sporcunun ahlaklısı", bu durum sadece sporcuyu değil yorumcusunu da kapsar sayın Demir.