Hadis-i Şerif'te şöyle buyruluyor: 'Kim kendisini bir kavme (topluma) benzetirse o da onlardandır.' İmam-ı Rabbani Hazretleri de Mektûbat'ında şöyle yazmış: 'Hıristiyanların Noel gecelerine ve diğer paskalyalarına hürmet etmek, o zamanlarda, onların adetlerini, onlar gibi yapmak, şirk olur. Müslümanların cahilleri, kafirler gibi birbirlerine hediye gönderiyorlar, eşyalarını ve sofralarını onlar gibi süslüyorlar. O geceleri başka gecelerden ayrı tutuyorlar. Bunlar hep şirktir.'

Kültür yozlaşmasına ve inanç şuursuzluğuna doğru hızla yol alan insanlarımız; maalesef ki bazı uyguladıklarını 'Aman ne olacak sanki maksat eğlenmek' diyerek geçiştirmeye çalışsa da sorunun temeli, imanî bir noktaya dayanmaktadır.

Yüce Dinimiz İslam; kafirlere, münafıklara, batıl dinlere ve diğer ideoloji mensuplarına benzemeyi kesin bir şekilde yasaklamış ve haram kılmıştır. Zira onlar gibi davranmak, onlar gibi yaşamak biz Müslümanların eksenlerinin kaymasına, onlara meyil etmesine sebep olabilir.

Her türlü pisliğin, ahlaksızlığın, haramın işlendiği miladi yılbaşı geceleri; bir Müslüman için asla bir önem arz etmemeli ve kutlama yapması söz konusu dahi olmamalıdır.
Bırakın kutlama yapmayı, Müslüman'ın gündemini dahi işgal etmemelidir. Dört bir yandan kültür emperyalizmine maruz kalan Müslümanların her hususta uyanık olmaları ve en ufak ayrıntıları dahi önemsemeleri gerekir. Küçük günahları görmezden gelerek büyük günahlara kapı aralamaktayız ve bizim küçük/önemsiz gördüğümüz mevzular yavaş yavaş imanımızı kaybetmemize neden olabilir.

Yılbaşına yaklaştığımız sıralarda televizyonu açtığımız yahut sokağa çıktığımız zaman görüyoruz ki her yer yılbaşı reklamları ve süslemeleriyle dolu!

İndirimler, avantajlar, yılbaşı biletleri, hediyeler, çam ağaçları, noel papa şapkaları, süsleme için kullanılan bir yığın araç gereç… Kar elde etmek ve insanları sömürmek için hiçbir fırsatı kaçırmayan kapitalist sistemin, inanç mefhumu gözetmeksizin insanlarımıza açtığı renkli, ışıklı, albenisi yüksek tezgahlar!

'Domuz eti yer misin?' diye soracak olsan, hışımla üzerine yürüyecek yüz binlerce piyango kuyrukçusu! Faizin, kul hakkının, haram yemenin, haram yaşamanın 'domuz eti' kadar gündemlerinde olmadığı inananlar yığını!

Akif'in dizeleri hal-i pürmelalimize işaret belki de:

Ey Âlem-i İslam'ın baş tacı, büyük Türkiye!
Mukaddesatı unuttun, Avrupa diye diye!

Müslüman'a yakışan Müslüman'ca yaşamaktır.

Müslüman'a yakışan, bu geceye özel hiçbir hareket içerisinde bulunmamaktır.

Normal zamanlarda aldığından, yediğinden, yaptığından farklı hareket eden isyandadır, yılbaşı niyetiyle her türlü hareket Allah ve Resul'üne savaş açmaktır.

Rahmetli Balkanlıoğlu Hoca; 'Bu toprağın üstünde fazla yaşamayacaksınız! Oradan da hiç gelmeyeceksiniz. O zaman, Müslüman'ca yaşayın!' sözleri hepimize uyarı niteliğindedir.