Siyaset alanının daraltılması demek, millet tarafından seçilenlerinin fonksiyonsuz hale getirilmesi demektir.

Türkiye gibi ülkelerde siyasetin daraltılması iki şekilde olmaktadır:

Birincisi, seçilmiş iktidarların strateji ve taktikleri ile,

İkincisi ise. Dış güçlerin iç ve dış müdahaleleri ile olmaktadır.

Günümüz Türkiye'sinde iki durum da geçerli hale getirilmiştir.

Seçilmiş iktidar cumhur ittifakı ile girmiş olduğu yolculukta kaybetme endişesi ile kendi içinde tüm sesleri kısmış bulunmaktadır.

Bu yolculukta taşra örgütleri merkezin aksine daha rahat gözükmektedir. Benzer durum Cumhur ittifakının diğer ortağı için de geçerlidir.

Örneğin, son Samsun olayında iktidar partisinin İl Başkanı ittifakın küçük ortağının taleplerini hayal edemeyeceği kadar çok görmesi, aynı şekilde küçük ortağın da az görmesi bu rahatlığın ifadesidir.

Özellikle küçük partinin ilgilisinin iktidarın il Başkanı için; 'Bu densize haddi bildirilsin' ifadesini kullanması taraflar arasında aşılması güç bir kavganın da olduğunu gösterir.

Ayrıca cumhur ittifakı, karşı tarafı 'vatan hainliği ve terörizm' ile, karşı taraf ise cumhur ittifakını 'yolsuzlukla' suçlaması, ortalarda iş ve işlemlerin tartışılmaması hep siyasetin alanlarını daraltma işaretleridir.

Biliyoruz ki, siyasetin alanının daraltılması asla ülkenin yararına değil, mutlak karanlık bir dönemin ayak seslerini hatırlatır.

Daralan siyaseti genişletmek iktidarın önemli görevlerinden biri olduğunu düşünüyoruz.

Bulanık suda avlanmayı sevenler her zaman var olmuştur.

Ön yargısız bu avcıların tespiti iktidarın görevlerindendir.

Aynı şekilde dıştan yapılacak iç müdahaleleri önlemek de iktidarın görevlerindendir.

Her ne olursa olsun siyasetin önünü açmak ve onu tüm zamanların geçerli akçesi olarak korumak seçilmiş iktidarın olmazsa olmaz görevlerindendir.

Temennimiz ve çalışmamız bu olmalıdır.

Selam ve sevgi ile…

[email protected]