Hüdayi Vakfı'nın Bülteni'nin sayfalarında dolaşırken bir anda haklı olarak TARİH'E daldım.

Tarihimizde Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerini 'VAKI MEDENİYETİ' olarak adlandırır ve anarız.

Bunun en önemli nedeni ise toplumun sosyal, eğitim, kültürel ve hatta ekonomik yükünü sırtlanmaları idi.

Medreseler, kütüphaneler, kervansaraylar, fütüvvet ve ahilik teşkilatları, Bacıyan-ı –Ahiyan-ı Rumlar, Alperenlerve daha yüzlerce ad altında örgütlenip ülke, ümmet ve hatta insanlık için çalışanlar…

Bunların adları bugün aramızda dolaşmasalar da tarihimizin sayfalarında altın harflerle kayıtlıdırlar.

Bunlar aziz milletimizi bugüne taşıyan fakat, görünmeyen gerçek kahramanlardır.

Daha dün başlattığımız ve Allah'a şükürler olsun ki, zaferle sonuçlandırdığımız İstiklal Savaşımızda Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına da en büyük maddi ve manevi destek bu ve buna benzer şahıs ve örgütlerden gelmiştir.

Söz konusu vakıflar ile bu vakıfların çevresinde kümelenmiş şahsiyetler tarih boyunca bu milletin vatanı ve dini için çalışmışlardır.

İşte bunlardan arda kalan esintilerden biri de sözünü ettiğimiz Hüdayi Vakfı'dır.

Hüdai Vakfı'nın uzanabildiği İslam coğrafyasındaki mağdur ve mazlum insanlara ayni ve nakdi yardımların yanında sosyal ve dini dokuyu güçlendirecek eğitim ve ekonomik kurumlar inşa etmektedir.

Hüdayi Vakfı, su kuyularından İmam Hatip Ortaokulu ve Lisesine, camilerden acil yardım organizasyonlarına kadar Endonezya'dan Yemen'e, Afrika'dan Balkanlara kadar hizmet üretmektedir. Devletin uzanması gereken fakat uzanamadığı alanlara ve bölgelere hizmet taşıyan Hüdayi Vakfı'na milletçe ve devletçe şükran borçluyuz.

Günümüzde vakıf hizmetleri genelde belli cemaatler tarafından organize edilmektedir. Cemaatlere yönelik her olumsuz davranış beraberinde vakıf hizmetlerinin de olumsuz etkilenmelere neden olmaktadır.

FETÖ bu anlamda vakıf ve cemaatlere çok ciddi şekilde yüz yılımızın en büyük darbesini indirmiştir. Ve bu çirkinlik en azından 50 yıl daha unutulamaz.

Devlet bunları ayıklamalıdır. Sahte altın satan bir kuyumcudan dolayı bütün kuyumcular kapatılmaz ve altın üretimi de durdurulmaz. Devlet tüm süreçlerde vakıfları kontrol etsin. Yanlış yapanı cezalandırsın. Dürüst çalışanı desteklesin ve ödüllendirsin. Selam ve sevgi ile…

[email protected]