Günlük hayatta hepimizin yaptığı bir işi, bir mesleği var. Yaptığımız iş herhangi bir yeteneğe sahip olmamızı gerektirmiyorsa yani herkesin yapabileceği bir iş ise mesele yok. Fakat belirli bilgi birikimi ve yetişmişlik isteyen bir iş ise konu öyle kolay görünmüyor. Herkesin yapamayacağı bir iş özellik ister. O işi yapan insanın iyi eğitim alması ve mesleğinde zirve yapmış olması gerekir.
Büyük işler yapan, toplumda tanınan, mesleğinin zirvesine ulaşan insanların olaylara ve eşyaya bakış açıları sıradan değildir. Böyle olunca da en sıradan bir işte bile büyük başarılar oluşturma kabiliyetini gösterirler. Eşyanın ve olayların bir görünen yüzü bir de onun ötesinde, derinliklerinde saklı varlık nedeni vardır. Büyük düşünen insan sıradan bakış açılarını zirveye taşır. En küçük çayların okyanuslara aktığını bilir. İnsanı ve hayatı anlamaya çalışmak için insanın bilinç düzeyinin çok yüksek olması gerekiyor.
Toplum kendi akışı içinde iyilikten ve güzellikten yana bulduğu değerleri geleceğe taşır. Herkes bu gibi anlayışların oluşmasına katkı yapar. Bize düşen görev sorun yaratmak değil, problemlerin çözümüne katkı yapmak olmalıdır. "Of, puf" yapmak; bizi sorumsuzluğa götürür. Yapabileceğimiz çok iş var. Yeter ki kabiliyetlerimizin farkına varalım.
"En sıradan iş bile büyük başarılar getirme potansiyeline sahiptir."
Tembelliği seçmeden, toplumun imarına, kalkınmasına katkı yapmalıyız. Geleceğin ileri toplumları ancak bu anlayışla oluşur.