Bilgi İletişim Teknolojileri (BİT)nde yaşanan inanılmaz bir değişim yaşanıyor. Son 200 yıla kadar yaşanan bu değişim yavaş olsa da son 200 yıl içinde bu değişim çok daha hızlı olmaya başladı. Üstelik yaşanan bu değişim üstel olarak devam etmektedir. Günümüzde bilgi işlem gücünün iki katına çıkması için gereken süre 18 ay olarak genel kabul görmüştür. Yaşanan bu değişim karşısında biz insanoğlunun yapması gereken tek şey bu değişime ayak uydurmaktan başka bir şey değil.

Geliştirilen teknolojiler sayesinde artık insan ve kas gücünün yerini dijital çağda yazılımlar ve robotlar aldı. Bu sayede hem zaman olarak hem de üretim maliyetleri olarak ciddi bir tasarruf sağlandı. Birim maliyetler ciddi manada geri geldi. Örneğin eskiden bir ilden bir ile gitmek istediğimiz zaman ilk iş olarak hemen haritaya bakıyor iken artık ya cep telefonlarımızda ya da araçlarımızda olan navigasyon sistemleri sayesinde gidilecek olan yere en kısa nasıl gidilir hemen öğreniyoruz. Hatta artık geliştirilen yazılımlar ile özellikle satış temsilcilerinin hangi yolu kullanması halinde akaryakıttan tasarruf edebileceğinin bile 'yol asistanı' söyleyebiliyor.

Benzer şekilde artık akıllı telefonlarımız başta olmak üzere internet ve sosyal medyayı da aktif olarak kullanıyoruz. Video izlerken hemen yanı başımızda ilgili videolar beliriyor veya otomatik oynatma listesi servis sağlayıcı tarafından size öneriliyor. Herhangi bir restoranın önünden geçerken restoranın yazılımı cep telefonunuza 'size özel' indirim teklif ediyor. Bu anlamda değerlendirildiği zaman dijitalleşmenin iki temel sonucu oldu.

  1. Bilgiye ulaşmanın yeni yolları ortaya çıktı. Örneğin eskiden bir tez ya da makale/kitap yazmak istediğiniz zaman aradığınız bilgiye ulaşmak için kütüphane kütüphane gezmeniz gerekiyor idi. Günümüzde ise istediğiniz kitabı pdf şeklinde internette bulabiliyorsunuz. Benzer şekilde üniversitelerin kütüphaneleri kitapların dijital formunu size ücretsiz verebiliyor veya internet üzerinden satış yapan siteler aracılığı ile kitabı edinme şansınız mümkün.
  2. İnovasyonlarda artış sağlandı.

Bugün kullandığımız dijital bilgi kullanıldıkça eskimiyor. Mevcut dijital bilgiden yeni kopyalar çıkarmak artık son derece kolay ve ucuz. Örneğin dijital müzik sağlayıcılardan müzik indirdiğinizi varsayalım. Sizin indirmeniz başkasının indirmesine mani değil. Üstelik bu dinleme/indirme işlemi istenilen zamanda yapılabilir. Buradaki en zor iş ilk kopyayı yapmakta. İlk kopyayı yapmak son derece maliyetli iken sonraki yapılan kopyalar ücretsiz olabiliyor.

BİT ekonomisinde en önemli unsurlardan birisi sunulan içeriklerin birçoğunun ücretsiz olmasıdır. İhtiyaç duyduğunuz bilgi için Google başta olmak üzere arama motorlarına yazıyorsunuz ve çıkan sonuçlardan yola çıkarak sizin ihtiyacınız olan bilgiye erişiyorsunuz. Benzer şekilde Facebook gibi sosyal medya mecraları da ücretsiz. Bedava olmasına rağmen sunulan hizmetin ekonomik değer kazanmasının altında yatan temel neden indirme sayısı veya okunma sayısı gibi parametrelere göre ücret ödenmesidir. Buna yönelik olarak çözüm üreten uygulamalar ve uygulamaların indirme sayısı gibi göstergeler insanların ürünlerinden para kazanmasına ya da kazanmamasındaki en önemli faktörlerdendir.

İşte tam da bu noktada bizim de yapmamız gereken bu ekonominin bir parçası olmak. Teknoloji geliştirmek ve geliştirdiğimiz teknolojiyi de dünyaya ihraç etmek. Geliştirilen bir teknoloji tek bir sektörün içinde kalıp diğer sektörlerde kullanım alanı bulamıyor ise ekonomik ilerleme üzerinde fazla bir etki yaratmaz. Brand Finance tarafından her yıl düzenli olarak yapılan dünyanın en değerli markaları sıralamasında ilk 20'de olan şirketlerin 16 tanesi teknoloji şirketinin olması tesadüf değil.

Dijitalleşme ekonominin kurallarını değiştirdi ve bizim de bu değişime ayak uydurmamız gerekiyor.