Samsunspor ikinci yarının ikinci deplasmanında ikinci şok yenilgisini aldı.Evet , tam anlamıyla şok.
Sancaktepe karşısında dişe dokunur hiçbir şey ortaya koyamayan Samsunsporlu futbolcuların maç boyunca sergilediği tutuk tavır seyirci tarafından alkışlarla protesto edildi.
Önde baskı yapan rakibin bu oyun anlayışına hiçbir çözüm üretemeyince oyun kuramadı, pas yapamadı, üretemedi ve belki sezonun en fazla kaleciye geri pas verdiği maçını oynadı.En az köşe vuruşu, en az duran top kazandığı maçlardan biriydi.Çünkü rakip ceza sahasına çok fazla yaklaşamadı.Yaklaşabilecek ne güç vardı ne mecal.Hem de rakip on kişiyken.
Velhasıl oyunu kaleyi bulan iki şutla tamamladık.
Yeni teknik direktör İsmet Taşdemir ilk maçında mağlubiyetle tanıştı.
Şimdi bu mağlubiyet ağır bir yara.Ama bu durumu kaotik bir atmosfere bürümek de doğru değildir.
Tamam kötü oynadık hem de çok kötü.
Tamam iyi mücadele etmedik.
Tamam ağır bir yara aldık.
Kabul.
Ama bu durum düzeltilemez değildir.Şampiyonluk kaçmış falan da değildir.Rakiplerin kazanması durumunda oluşacak 4-5 puanlık fark kapatılmaz değildir.
Yapılması gereken aşırı tepkiler yerine sağduyulu eleştiri yapıp sorunun çözümüne katkı sağlamaktır.
İsmet Hoca maçtan sonra çok önemli,çok doğru şeyler söyledi:
'Herkes bizi Kafdağında görüyor ama takım Kafdağında değil,ayakların yere basması lazım.'
'Gerçeklerle yüzleşmek zorundayız, biz yüzleştik, oyuncular da yüzleşecektir.'
Diyor ve takım olamamaktan bahsediyor hoca.
Evet hoca daha yeni.
İlk haftayı geride bıraktı , ilk maçı gördü, yaşadı.
Maç sonrası açıklamalarında umduğu takım ile bulduğu takım arasında fark olduğunu ima eden İsmet Hoca her türlü tedbiri almalıdır.
Cezaysa ceza,uyarıysa uyarı, kadro dışıysa kadro dışı.
Neredeyse sahada birbirinin gırtlağına sarılmaya yeltenen oyuncular, taşıdığı formanın ağırlığını hala kavrayamamış oyuncular hangi dilden anlıyorsa o dilden konuşmalıdır.