Hikayeler insanların yaşamlarında önemli yerler tutar. Bir insan doğduğu andan itibaren büyüklerinden hikayeler dinler. Psikologlar ve pedagoglar özellikle anne karnında iken bir bireye hikaye okunması halinde doğum sonrasında da çocukların bazı yeteneklerinin daha erken geliştiğini ifade ediyorlar. Bizim kültürümüz açısından da hikaye oldukça önemli bir yere sahip. Dede Korkut hikayeleri başta olmak üzere kültürümüzde önemli hikayeler mevcut ve bu hikayelerden hala da birçok şeyi öğreniyoruz. Peki iş yaşamında hikaye bize sağlar? Ya da profesyonel meslek yaşantımızda hikaye bilmek, olayları hikayeleştirmek bize ne verir? Bir konferansa gittiğinizi düşünelim. Karşımızdaki insanın başarı öyküsünü dinlemek ve izlemek bize mutluluk verir. Kendimizi onun yerine koyarız ve hikayenin kahramanı ben olsam ne yapardım diye düşünürüz. Benzer şekilde bir TV veya sinema filmi izlerken de hikaye eğer güzelse bizi hemen etkisi altına alır ve filmi ya da diziyi izlerken kendimizi kaptırır ve zamanın nasıl geçtiğini anlayamayız. Bugünlerde Çukur dizisinde ya da Game of Thrones gibi yapımlarda bunu sıklıkla görüyoruz. İnsanlar dizinin gününü sabırsızlıkla bekliyor ve adeta gün sayıyorlar.

Anadolu'da güzel bir deyim var. Yemeğin kabı değişir ise lezzeti de değişir derler. Yapmış olduğunuz yemek dünyanın en güzel yemeği olabilir ancak yemeğin sunuluş şekli kötü ise yemeği yiyen kişi keyif almaz ya da almış olduğu keyif sınırlı kalır. Dolayısı ile yemeğin kabını iyi ayarlamak gerekiyor.

Benzer şekilde vermek istediğiniz mesajı nasıl verdiğiniz mesajın ne olduğundan daha önemlidir. Dolayısı ile olayları anlatma şekliniz mesajın karşı tarafça ne kadar anlaşılabilir olduğunu belirleyen en önemli unsurlardan birisi olmaktadır. Hikayeleştirmenin önemi tam da bu noktada ortaya çıkmaktadır. İyi bir hikaye anlatmak sizin gördüklerinizi başkalarının da görmesini sağlayacak bir mini belgesel hazırlamaya benzer. Anlatacağınız hikaye öyle bir hikaye olmalı ki insanlar o hikayeyi dinlediği zaman etkilenmeli, kalplerine dokunmalı ve size en muhalif olan kişinin bile içini titretmesine neden olarak sizin etki alanıza girmelidir.

Etkinin gücünün artırılması için insanların sizin hakkınızda ne düşündükleri ve sizin hedefleriniz önemli yer teşkil etmektedir. Hikayenin etkisinin artırılması için dikkat edilmesi gereken en önemli unsurlardan birisi hikayede bütünlüğün bozulmamasıdır. Hikayenin içinden herhangi bir parçanın çıkarılması veya gereksiz detayların eklenmesi hikayenin cazibesinin yitirilmesine ve sizin de emeklerinizin boşa gitmesine sebep olur. Bu yüzden hikayeyi bilimsel bir makale haline getirmemek gerekir. Hikayeler doğru anlatıldığı zaman insanları istediğiniz yere götürürsünüz.

İnsanların en temel özelliklerinden birisi başkalarının hikayelerinin kendi hikayelerinden daha kıymetli olduğu gerçeğidir. Onlar da benzer şeyleri başarmış olsa bile başkalarının hikayeleri onlara daha cazip gelir. Buradaki temel nokta size karşınızdaki kişinin size inanması ve güvenmesidir. Anlatacağınız hikaye ile bunu başardığınız zaman iş/bireysel ilişkiniz çok daha derine iner. İşletme kitaplarında hep insanların akılcı davrandıklarını ve satın alma kararlarını verirken de rasyonel hareket ettiklerini anlatırlar. Özellikle son 20 yılda yapılan araştırmalar bize gösterdi ki insanlar satın alma kararlarını verirken akılcı değil duygusal davranıyorlar. Başka bir anlatımla insanlar duygularının etkisinde fazla kalıyor ve hissettiklerine göre ürünü satın alıyor ya da almıyorlar. İşte hikayenin gücünün bir özelliği de burada devreye girmektedir. İnsanlar ile duygusal bağ kurmanın yollarından birisi onlara doğru hikayelerin anlatılmasından geçmektedir. Eğer satış işi uğraşıyorsanız hikaye anlatmayı iyi bilmeniz şart. Artık müşterileriniz çok daha bilinçli. Size mesleki eğitimlerde verilen itirazı karşılama tekniklerinin daha etkili olmasını istiyor iseniz hikayenin gücünün farkında olmanız gerekir. İster bireysel olsun isterse kurumsal olsun ömrünüzün uzun olmasını istiyorsanız karşınızdaki insana/müşterinize anlatacağınız hikayeniz olsun. Hikayeniz sonsuza kadar yaşasın.