Seçim süreci gerginliği diye bir kavram oluştu son zamanlarda farkında mısınız?

Bendeniz gibi geçmişle yaşamayı sevenler için, seçim dönemi nostaljisi bile oluyor esasında.

Hangimiz Erdal İnönü'nün mitinglerinde sıktığı limonu tebessümle hatırlamaz mesela.

Ya Erbakan'ın o meşhur 'hadi ordan' nidasını?

Ya da Özal'ın ekrandan taşırıp gözümüze sokacak gibi tuttuğu o kalemi?

Ama illa da Demirel'in kimseye gaptırmadığı şapkası ve binaenaleyh'li cümleleri.

Hepsi merhum şimdi.

Mekanları Cennet olsun.

Ölüm gerçeğinde, önemli olan bu kubbede hoş seda bırakmak. Onlar gibi.

Siz ne düşünürsünüz bilmem lakin benim geçmişin en nükteli siyasi adayım Demirel.

Uğur belleyip seçim startlarını Bafra'dan verdiğinden midir bilinmez, ilçenin de yoğun bir sempatisi yok değildir rahmetliye.

Alaturka radyonun sürüklemesinden olacak, Demirel'in Türk siyasi tarihine nakşettiği söylemlerine baktım şöyle bir.

Eski ama unutulmamış bir şarkıyı dinlemek gibi.

Paylaşmak isterim.

Gap'ı gaptırmam.

Bana Türkiye'nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz "iyidir" derim. İki kelimeyle anlatın derseniz "iyi değildir" derim.

Bize plan değil, pilav lazım. Halk plana değil, pilava bakar.

Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz.

Aslana hüviyet sorulmaz demişler. Kimlik taşımam.

Ege bir Yunan gölü değildir. Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl de değildir.

Galibiyetin sahibi çoktur, mağlubiyetin sahibi yoktur. Yenilgi yetimdir.

İcabı olup olmadığı tartışılabilir. Ama icabı varsa feminizm fevkalade güzel bir şeydir.

Mizah bir yumruktur, ne zaman kime vuracağı belli olmaz.

Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz.

Memlekette petrol vardı da şerbet yapıp biz mi içtik?

Yağmur yağarken "ben ıslanmam" diyemezseniz.

Devlet bazen rutinin dışına çıkabilir

Bulut buluttur, bulutun akı da buluttur garası da, binaaneleyh, üzerine gonuşmaya değmez.

Elektriğin gomünisti olur mu? Yazın biz Bulgaristan'dan elektrik alıyoruz. Kışın Bulgaristan bize elektrik veriyor.

Dün dündür, bugün bugündür.

Yollar yürümekle aşınmaz.

Ne hoş sedalarmış değil mi?