8 Mart 1857'de ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle greve başlar. Polis işçilere saldırır ve işçiler fabrikaya kilitlenir. İçeride yangın çıkar ve fabrika önüne kurulan barikatı aşamayan 120 kadın işçi ölür. 26-27 Ağustos 1910'da Danimarka'daki 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında, bu olayda ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisi, Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin'in teklifiyle kabul edilir.

Bu özel gün bizde 1921'den beri kutlanıyor. Bu günün bu seneki kutlamaları adına bir konser sunmak için Samsun'a gelen, 8 konservatuar kökenli müzisyen kadının oluşturduğu Allegra Ensemble topluluğu, 7 Mart gecesi Samsun Devlet Opera ve Balesi salonunda seyirciye muhteşem bir gece yaşattılar. Topluluk, kendilerini '8 ayrı dünya' olarak nitelendiriyor ve ulusal ve evrensel eserleri harmanlayarak, türkü ve şarkıların yanı sıra tangolar, müzikaller, fandolar, şansonlar ve klasik caz parçaları seslendiriyorlar. Bunu da klasik müzik enstrümanlarıyla çok sesli olarak icra ediyorlar.

Düzenlemelerini yılların müzisyeni, aranjörü Osman İşmen'in yaptığı gruptaki herkes hakikaten birbirinden yetenekli müzisyenler. Solistliğini soprano Mehlika Karadeniz Bilgin'in yaptığı grup, Ümmiye Özdem, Şenzelita Aykanat, Malda Sak, Hande Ulutaş, Müjde Akden, Irmak Tokgöz ve Gülriz Tunca'dan oluşuyor.

Sinema topluluğumuzun üyelerinden, aynı zamanda opera sanatçısı olan Umur Sevim sayesinde haberdar olduğumuz olay sayesinde haftamıza renk geldi ve farklı bir sanat olayı yaşamış olduk. Bu arada operayı layığıyla yöneten Özgür Aslan'ı da burada anmam lazım, bu organizasyonu sağlayan isimlerden biri olarak.

Küçüklüğümde, tek kanallı TRT döneminde, sanırım Pazar sabahları opera verilirdi bir dönem. Bu tür yayınların küçüklere, gençlere operayı, klasik müziği sevdirmede katkısı olmuştur muhakkak. Bize olmuştu. Siyahbeyaz ekranda göremesek de muhakkak ki bir renk cümbüşü içindeki o kostümler ve oradan oraya salınarak keyifle aryalar söyleyen sanatçılar çok ilgimizi çekerdi. Ve Danny Kaye, opera sanatçılarıyla gerçekleştirdiği bir sahne şovuyla, operaya en soğuk seyircinin bile buzlarını eritirdi.

Mehlika Hanım'ı izlemek, beni çocukluğuma da götürdü bu yüzden. Büyük keyif aldım. Ama beni asıl mutlandıran, bu 8 kadının yaptıkları işten aldıkları müthiş keyfi bir enerji dalgası halinde tüm seyirciye geçirmeyi başarmalarıydı. Büyük bir tutkuyla yapıyorlar işlerini ve büyüklüklerinin sırrı da bu.

*

Samsun Sinema Topluluğu olarak 56lar'daki Siyah Beyaz Cafe'de her Çarşamba yaptığımız film gösterimlerinin bu haftaki programı, Lynne Ramsay imzalı, 2011 tarihli Kevin Hakkında Konuşmalıyız. 13 Mart Çarşamba akşamı, 19.30'da. Tuba Öğer arkadaşımız sunacak. Tüm sinemaseverleri bekleriz.

Samsun'da sanat var!