Türkler, askeri güçleri ile tarihte derin izler bırakmış bir millettir. Türklerden hiç hoşlanmayan tarihçiler bile bu konudaki üstünlüklerini alenen kabul etmek zorunda kalır. Türklerle ilk temas eden topluluklardan Çinlilerin 21.196 km. uzunluğunda bir savunma seddi yapması, Avrupalıların bütün düşmanlıklarını bir kenara bırakarak Roma-Germen ittifakını kurması Türk ordusu karşısında düştükleri acizliğin bir sonucudur. Türklerin göç ettikleri her yerde devlet kurarken ciddi bir direnişle karşılaşmaması güçlü orduları sayesinde olmuştur. Dostları onların askerlik kabiliyetlerine övgüler yağdırırken düşmanları da nefret ve kıskançlıkla karışık bir duyguyla onların gücüne vurgu yapar.

Türk kara kuvvetlerinin kurucusu Mete Han'dan Avrupalılar tarafından Bozkırın efendileri olarak anılan Attila, Cengiz ve Timur'a, Cihanın hakimi sıfatı verilen Melikşah'dan Fatih unvanı alan Mehmed Han'a, Muhteşem Kanuni'ye dünyanın saygı duyduğu bütün büyük Türk hükümdarları zamanının en güçlü ordularına sahipti. Bu güç sadece sayı ya da silaha dayalı değildi. Türkler dünyanın en disiplinli ordularına sahipti. Bir emirle gözünü kırpmadan ölüme koşacak disipline sahip Türk askerinin kahramanlık hikayeleri Asya bozkırlarından Çanakkale boğazına, Yemen çöllerinden Kafkas dağlarına her yere yayılmıştır. Türk ordusundaki emir-komuta bağlılığın dünyada örneği azdır. Türk devletleri gücünün zirvesine çıktığında orduları da çağın en üst düzey teknolojisine ulaşmıştır. Mete Han'ın kurduğu süvari birliklerinden İstanbul'u fetheden ordunun sahip olduğu ateş ve teknolojik kabiliyetine, Mısır'ı ele geçiren Osmanlı ordusunun teknik donanımından Preveze zaferini kazanan donanmanın gücüne kadar pek çok örnek, elde edilen zaferlerin ileri teknolojik altyapısı olduğunu gösterir. Çinliler ve Ruslar başta olmak üzere pek çok millet Türk askeri sistemini tatbik ederek ordularını yenilemiştir.

Türkler ordu-millettir. Günlük hayatta geçimini sağlamak için çalışan insanlar savaş zamanında asker olurlar. Türklerde askerlik bir geçim yeri değildir. Çağdaşı pek çok devlette olduğu gibi Türklerde paralı ordular görülmez. Milli ordunun ferdi olan herkes asgari ölçüde de olsa savaşmayı bilecek donanıma sahip olmalıdır. Bu zorunluluk bugün de vardır. Bugün dünyadaki çatışma alanlarına baktığınızda çoğunda Türklerin yaşadığını göreceksiniz. Milletimiz için tam bağımsızlık ve huzur her an güçlü ve teyakkuzda bir milli orduya sahip olmak ile sağlanır.