Genel olarak; bedeni faaliyetini kendi sermayesi ile birleştirerek yanındaki çırak, kalfa ve az sayıdaki işçilerle birlikte çalışan, tüccar ve sanayici sıfatını kazanacak kadar yüksek ciro hacmine ve gelir seviyesine sahip olmayan serbest meslek erbabına esnaf denilmektedir.

Çocukluğumuzda ilk tanıştığımız esnaf gurubu Mahalle Kasabı, Bakkalı, Terzi, Manav olmuştu. Hayatın devam eden sürecinde esnaflığın daha geniş bir yelpazeye yayılı olduğunu ve ekonominin belkemiğini oluşturduğunu anladık. İstihdamda yükü çektikleri gibi bulundukları muhite de değer katıyorlardı.

Küreselleşme ve Esnaf

Küreselleşmeyi ilk tadan esnaf gurubu bakkallar oldu desek yanılmayız herhalde. Filmleri bile çekildi 'Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı'. Zaman içerisinde süpermarketler grosmarketlere evrilirken bakkallar direndiler ve direnmeye devam ediyorlar. Bakkallarda ürün ve hizmet gamlarını değiştirerek, zincirlere bağlanarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Terziler o kadar şanslı değildi. Onların büyük bir bölümü; konfeksiyon üretimindeki kapasite artışı ve erişimin kolaylaşmasına bağlı olarak sahneden çekilmek zorunda kaldı. Her mahallede bulunan ayakkabı tamircileri bir bir kapandı. Zira küreselleşmeyle birlikte tamir ettirmek yerine yenisin almak bir tüketici davranış biçimi olmuştu.

Dijitalleşme ve Esnaf

Esnafın ikinci sınavı dijitalleşmeyle devam etti. Tüketici artık dünyanın neresinde olursa olsun üretilen ürünü inceleyebiliyor, fiyatını öğrenebiliyor ve alışverişe öğrenerek çıkabiliyor veya netten sipariş ederek esnek ödeme seçeneklerinde ürüne sahip olabiliyordu. Fiyat listeleri ve ödeme seçenekleri artık deşifre olmuş, bilgi tüketicinin sahipliliğine geçmişti. Bu evre hiç de kolay atlatılabilecek bir evre değildi. Bu evrede oto tamircisinden, su tesisatçısına kadar geniş bir esnaf gurubu etkilendi, etkilenmeye devam ediyor.

Kurumsallaşma ve Esnaf

80'li Yılların Türkiye'sinden buyana esnafın mevzi kaybettiğini, daraldığını söylersek abartmış olmayız. Esnaflıktan, tüccarlığa, sanayiciliğe adım atabilenleri çıkarırsak önemli bir kesimin olumsuz etkilendiği net bir şekilde görünüyor. Esnafımızın büyük bir kesimi iş birliği-güç birliği alternatifini denemek istemedi. Devletin faizini sübvanse ettiği kredilerle günü geçirdi, potansiyelinin konjonktür gereği büyüyen yapılara evrilmesini seyretti. Bir kaportacı, bir oto elektrikçisi, bir motorcu bir araya gelip bir servis olamadılar. Bu yüzden müşterilerinin servislere evrilmesini seyrettiler.

İkinci evre esnafımız açısından daha derinleşecek ve şiddetini de artıracak. İş Birliği-Güç Birliği esnafımızın tek alternatifi. Geçmişte yaşananları, olumsuz örnekleri bir kenara bırakarak, birbirini tamamlayan işkollarında kurumsal bir yapı altında bir araya gelerek mücadeleye devam edebilmek en akılcı çözüm.

Birleşmeye yönelik Devlet Destek ve Teşviklerini de dikkate aldığımızda, sonunu bildiğimiz filmi seyretmeye ne gerek var!

Sağlıcakla