Niyet okumak şık olmaz, fakat seçim sonuçlarının aritmetik değerlerine göre bir satır yazabilirim.
Önce Atakum ilçemiz ve Av. Cemil Deveci'nin ilk başkanlığı: Kendisi bilgili insan seven değerli bir insanımızdır. Sosyal Demokrat çizginin ilkeli mensuplarındandır. Bir kere başından şöyleyim bu çizgide olanlar, öncelikle çevrecidir. Çevre hassasiyetleri had safhadadır. Bu nedenle sürdürülebilir kalkınma modelini tercih ederler.
Cemil beyin başına sıkıntı olacak konu da, çevre tahribatından gelecek. Kocadağ'ın 2008 den beri maruz kaldığı vahşi bir saldırıdan bahsediyorum.
Bu konuyu zaman zaman kendisi ile konuşmuştuk. Taş ocakları ruhsat, takibi, denetimi, işlemleri hakkında ne ilçe ve ne de büyükşehir belediyesinin yetkisi vardır. Büyükşehir yasası yapılırken en başta bu konu Bakanlıkların görev sahasında bırakılmıştır. Üstelik taş ocakları Maden Kanunu Kapsamına alınmıştır.
Fakat bildiğimiz bir konu var; Bu taş ocakları yetki aldıkları sözleşme şartlarına uymadıkları hakkında. İşte Cemil Bey kendisi bu yolla kap aralayacağını düşünüyorum. Belediye yollarının bozulmasının yüksek fatura bedelleri, Çamlıyazı Mahallesi'nden yaşanan mağduriyetler, vb. pek çok aksaklık ve açık verme tespit edilebilir.

BAŞKAN DEMİR ASLA DESPOT OLMAYACAKTIR

Büyükşehir belediyesinde beklenildiği gibi Mimar Mustafa Demir yeni başkanımız. Öncelikle meslektaşıma başarılar dilerim. Önünde bekleyen en acil iş daha önceden gelen haksız ve isabetsiz imar planı değişiklik kararlarının mahkemelerin verdiği düzeltme kararları doğrultusunda yeniden doğru olarak düzenlenmesidir.
Bu konuda geçmişte Samsun Belediyesinin çok kötü unvanı vardır.
Yaptım… Oldu... Bitti… Size ne... Ben seçim kazandım… Tarzındaydı.
Gülsan'daki… Saathane'deki… Mağduriyet ve bedduaların nedeni budur.
Bir imar planı yapılırken kamulaştırılması gereken araziler için işin başında plan kararı verilir. Bu planlar gereğince imar programları yapılarak yıllara sari kamulaştırmalar yapılır. Vatandaş elinde ki malın kaderini bilir ona göre kendine bir yol çizer. Ben buna planlı zorunlu kamulaştırma diyorum.
Bir de akşam yattım… Sabah kalktım… Aklıma geldi… Baskın imar planı değişikliği yaptım, senin yerini elinden alacağım.
İşte bu zorba, gaddar tarza yasal mesnedi, hak ve hukuku olmayan keyfi plan değişikliği diyorum. Benim zavallı kamu görevlisi meslektaşlarım amirlerinin bu talimatını mahkemelerde savunacak gerekçeleri sonradan hazırlamak zorunda kalırlar. Değerli meslektaşımın Mimarlar Odasında yaptığı konuşmada bu konuda güvence verdiğini salonu dolduran mimarlar tanıktır. Ben ise özellikle eminim sayın Demir asla despot olmayacaktır. İstese de olmaz ki. Bu iş biraz da insanın doğuştan karakteridir.
Gelelim Mustafa Demir'in büyük projelerine. Ben hepsini Samsun için gerekli görüyorum. Şimdi bunları akıl ile, bilim ile, ekonomik imkanlar ile, bir de iş adamı kafası ile fakat sosyal devlet, adalet anlayışı içinde etap etap hayata geçirileceğini düşünüyorum.
Öncelik aş ve iş için iş yapacakların önünü açmak olmalıdır. Sermaye sahibine para kazandıracak Samsun il sahasında yeni kurulabilecek yeni iş alanları vardır. Şunu peşinen şöyleyim. Belediyenin kendi parası ile ticaret ve sanayi mensubu gibi bir icraat yapmasını düşünmeyiniz.
Benim tercihim her zaman devletin yol göstermesiyle oluşacak bir nevi millet sektörüdür… Tüm seçilenlere kolay gelsin. Allah utandırmasın.