Geçen hafta buğday ve arpa alım fiyatları açıklandı.

Açıklanan fiyat, prim dışı tavan fiyat niteliğinde idi.

'Hiçten ise köse iyidir' diye bir özdeyişimiz var.

Konjonktüre göre geç kalınmış bir açıklama olmasına rağmen, herkes bakış açısına göre bir değerlendirme yaptı.

Kimisi klasik ekonomik yaklaşımla, kimisi dünya borsa fiyatları üzerinden serbest piyasacı bakışla, kimisi tarım ekonomisi maliyet analizi bakışı ile açıklama ve karşılaştırmalar yaptı.

İlgili meslek kuruluşlarından birkaçı hariç cılız sesler yükseldi.

Mesela; serbest piyasacıların hep şikayet edegeldiği, 'dünyada ucuz, bizde pahalı' yaklaşımı, 'bizde ucuz dünyada pahalıya' dönmüş oldu.

Çünkü, açıklama günü (02.05.2019) 5,94 TL/$ kuruna göre dünya piyasalarındaki ortalama fiyat nakliye dahil 240 $ üzerinden 1.425 TL yapıyordu.

Biz de açıklanan, bu fiyatın 75 TL altında kalıyordu.

Bugüne göre ise (07.05.2019 13.00) fiyat farkı 120 TL olmuş durumda.

Haydi, iyimser bakalım; prim, destekleme vs ile bu farkın sıfır olduğunu düşünelim.

Ancak, döviz, şu anki seviyesinde kalsın diye güçlü yumruklar atmaya devam etmek şartıyla.

x

Şimdi serbest piyasacı arkadaşlara soralım:

Sevgili serbest piyasacı arkadaşlar bu hesaba fit oluyor muyuz?

Yanıtınız evet ise en az son 20 yıldan beri çiftçi sizden alacaklıdır, bilesiniz.

Yok, eğer yanıtınız hayır ise 'derdinizi Marko Paşaya anlatmaya devam edin' diyoruz bilesiniz.

x

Herneyse, benim mevzum şu anda bu değil.

Benim mevzum, 'kapımızı tekmeleyip duran: Motivasyon krizi'

Jurgen Habermas'ın Meşruiyet Krizleri içerisinde saydığı en önemli kriz türü.

Politik ve ekonomik krizleri tetikleyen, belirleyen 'düşünsel bir kriz'.

Kültürel ve ideolojik faktörlerin etkisinde oluşan motivasyon krizi.

Çiftçiyi üretimden caydıran, sürekli risk algısı içinde yaşamasına neden olan, ne olacak nasıl olacak sıkıntısına düşüren ve sonunda onu başka arayışlara ve üretim isteksizliğine yönelten 'motivasyon krizi'.

Yani üretimdeki 'meşruiyet krizi'.

Çiftçiyi üretimde kalmasına ikna etme/edememe krizi.

Çiftçiyi köyünde, mekanında tutma, kendisini güvende hissetmesini sağlama krizi.

Dibe vurmuş sermayesinin, sermaye biriktirme süreçlerine evrilip evrilemeyeceğine inandırma krizi.

Traktörleri ile Jeep'lerin kıyaslanması yerine kendilerinin de Jeep'lerinin olması krizi.

Hatta serbest piyasacılar ile aralarındaki sevgi krizi.

Kısacası SEVGİ ve SERMAYE krizi.