Öyle oldu… Böyle oldu … Şöyle oldu… ne oldu ne olmadı bilemem ama birilerinin görevini yerine getirmediği aşikar. Herkes koltuk sevdasına düşmüş halka hizmet unutulmuş kaybedenlerin hazımsızlık çektiği yerde, kazananların zafer sarhoşluğu almış başını gidiyor…

Bu millete hizmet için çalışmak ekonomik değerlerin normale çevirmek, asli görevleri yerine getirmek unutulmuş. Dışa bağımlılığımızın artışı kat be kat sürerken üreten değil tüketen toplum olmakta hızla ilerlemekteyiz..

Birçok Avrupa ülkesine gebe kalmışız, sen üretme ben sana satarım... sen de genç nüfus var benim için iyi pazarsın mantığı almış başını gidiyor. Kendi kendine yeten tarım ülkesinden kendin aciz Afrika ülkesine dönmüşüz. Dünkü tarım arazilerini imara açmış bir yolunu bulmuş olmazı olur etmişiz. Kimseni beğenmediği soğana hasret kalmış bildiğimiz patates ise tadımlık hal almış… Ne olmuş bizim bereketli Anadolu topraklarına ki ekilmez ekilse de ürün vermez hale gelmiş…

Türkiye'de 17 milyonun üzerinde yoksul var. Ve bu hane halkının harcama kalıplarına baktığınız zaman en çok harcama gıda ve barınma. Ve fiyat artışının en çok vurduğu yer de gıda fiyatları. Dünyada ki gelişmeler ve ülke içindeki seçim belirsizliği döviz fiyatlarını yine kontrolsüz hale getirmiş durumda. Yoksul kesimin harcamaları içinde bunun önemli bir yer tuttuğunu hesaba katarsak muhtemelen bu yüzde 39-40'lara vuran üretici fiyatlarındaki fiyat artışları ister istemez gıda fiyatlarına yansımaya devam edecek. Her zaman enflasyon artışı yoksulu da vurur. Çünkü onların harcama esneklikleri yoktur. Minimum gelirle yaşamaya zorunlu oldukları için de gıdayı almak zorundasınız. Bunun kaçış yolu yok. Gıda harcaması yapmak zorundasınız. Barınma, ısınma harcaması yapmak zorundasınız. Yol masrafınız var. Ulaşım harcaması yapmak zorundasınız işe giderken. Dövizdeki dalgalanmayı pasifiz edecek devlet kurum ve kuruluşları olacaktır.

2019'un ilk çeyreği seçim gölgesinde sıkıntılı geçti. Hadi birkaç ay yaz mevsimi ne olsa yeriz nerde olsa barınırız da. Bunun bir de sonbaharı olacak barınmanın, eğitimin, ısınmanın hat safhada olduğu aile içindeki ekonomik dengelerin tavan yaptığı günler de gelecek… Umudumuz siyasi çekişmelerin son bulmasıyla enerjisini ekonomiye ve vatandaşın sorunlarını bertaraf etmeye harcayan siyasi bir güruhun faal halde çalışarak vatandaşı ekonomik anlamda rahatlatacak adımlar atmasıdır. Yoksa 2019 çok zor geçecek gibi gözüküyor.