Rahmetli Barış Manço ne güzel demiş, "su üstüne yazı yazsan kalır mı?" diye... Bizimkisi o hesap... Suyun üstüne değilse de gazetemizin köşesine, haber sitemizin linkine yazıyoruz.

Faydalanıp okuyan olursa, tortusu yeter!

***

Barış'a demişler, "yaz dostum" diye. Bize onu söyleyen de yok. "Boşa geçen ömre yaşam denir mi?" kabilinden, yazıyoruz işte!

***

Başakşehirspor, 31 Marttan sonra çuvallamış...

Yaz dostum... "Nedir bunun hikmeti?"

***

Sağlık sebepleri yüzünden affedilen mahkum, terör örgütünün uzantısı olduğu söylenen siyasi partiden seçime girip belediye başkanı seçilmiş.

Yaz dostum: "Hasta adamdan belediyeye reis olur mu?"

***

İşsizlik, fakirlik her geçen gün artıyormuş. Alım gücü iyice azalmış. İnsanlar ümitlerini yitirdikçe ruh hastalıkları artmış. Buna karşın zenginler, eskisi kadar yardımsever değilmiş. Sosyal dayanışma unutulmuş.

Barış misali, sen gene de yaz dostum: "Yoksul görsen, besle kaymak bal ile!"

***

Şehit cenazesinde yumruklar konuşmuş.

Yaz dostum: "Hangi törede yazar böylesi?"

***

Donald Trump, tıpkı Donald Duck gibi altı yaşındaki bir çocuğun bile anlayacağı seviyede konuşuyormuş. Trump efendinin Donald Duck'ın amcası Varyemez gibi, paraya tapan bir karakteri olduğunu da bir kenara kaydetmek lazım... Malum, son zamanlarda Çin'e karşı ticaret savaşı da açtı!

O vakit, yaz dostum: "Pekin ördeğinden yahni olmaz ki?"

***

"Kapak olsun" lafı son zamanlarda çok kullanılır oldu. Meğer bu lafın aslı, İstanbul Rumcası'ndaki "Mama sta muni kosta kapaki" lafından gelirmiş...

Türkçesi galiz bir küfür olan bu sözlerin "kosta kapaki" kısmı, "kapak olsun" diye dilimizde kullanılır olmuş.

Hele yaz dostum: "Küfür edenin diline acı biber sürersek, kapak olur mu?"

***

"Keşke Kurtuluş Savaşını Yunan kazansaydı" diyen fesli tarihçinin tabutu, ay yıldızlı bayrağa sarılmış.

Şehit ailelerinin içi cız etmiş midir bilmem ama, sen gene de yaz dostum: "Haçlı mavi beyaz bayrak dururken ay yıldızı örtü edinmek, Çiprasgillere ayıp değil mi?"

***

Suriyeli mülteciler, ya Türkiye'ye ya da Avrupa ülkelerine gitmek istiyormuş. Mısır, Suudi Arabistan, Katar ya da başka bir Arap ülkesine giden de yokmuş, onları kabul eden de...

Seni kim tutuyor, yaz dostum: "Bu Arap'tan muhacir oluyor da neden ensar kısmı hep başka milletlerden çıkıyor?"

***

Kitap okuma konusunda listede sondan birinciymişiz. Kutsal kitabımız "oku" diye başladığı halde bizim milletin hiç o taraklarda bezi yokmuş. Daha çok televizyon ya da cep telefonu ekranını seyretmeyi seviyormuşuz. Çok olmadı, maç izlemeye, iş makinesinin yaptığı kazıyı veya meydan mitinglerinde liderleri seyretmeye gidiyormuşuz.

Sevaptır, yaz dostum: "Allah'ın ilk emri oku... Seyret değil yahu!"

***

İyi bir sosyal medya kullanıcısının günlük tirajı, birçok gazetenin kağıt baskısından daha fazlaymış. Gazetelerin web sitelerinin tıklanma sayısı, basılı kopyalarının beş - altı katını buluyormuş. Maliyetleri de üçte biri kadarmış. Son dakika haberlerini yayınlayabildikleri için elektronik basın, daha fazla tercih ediliyormuş.

Bu durumda yaz dostum: "On yıla kalmaz, kağıt gazeteler tarih olur."

***

Dünyanın en yaşlı adamı 123 yaşında vefat etmiş. İnguş kökenli Rus vatandaşı olan rahmetli, torununun torununu bile görmüş.

Bu dünya Sultan Süleyman'a bile kalmadığına göre caizdir, yaz dostum: "Her fani bir gün ölümü tadacak... Er veya geç..."

***

En cesur insanlar bile ölümden korkarmış. Sebebi, ölümden sonrasının bilinmez olmasıymış. Belirsizlik insanoğlunu korkutuyormuş.

Sanmam, yaz dostum: "Herkes kendisini biliyor, cennete gidecek kadar amel işlediğinden emin olsa kimse ölümden korkmazdı."

***

Her şeye rağmen doğru bildiğini yazabiliyor musun güzel kardeşim? Gönlün rahatsa yaz, yazabildiğince...

Düşünüyorsan, konuşuyorsan, haksızlık karşısında dilsiz şeytan misali susmuyorsan...

Bu sebepten dokuz köyden kovulduysan onuncu köyü aramaya ne hacet? Ezberleri boz da yaz dostum: "Belki köyden kente göç etmenin vakti gelmiştir!"

***

Ben Barış'ın yalancısıyım, sen bir cesaret yaz dostum: Nasılsa, "Sarı çizmeli Mehmet Ağa, bir gün öder hesabı"