19 Mayıs 1919; Atatürk'ün Samsun'a çıktığı ve Kurtuluş Savaşının ilk adımını attığı gün. Bu gün ise 2019 yılındayız. Yani 19 Mayıs 1919'un yüzüncü yılındayız.

Samsun ve Türkiye bu bayramı coşkuyla kutladı. Kutladı ama kutlama etkinlikleri aynı günde yapılınca, tamamı halkla buluşamadı. Her etkinlikte herkes olamadı. Özellikle Samsun dışından gelenler; rasgelebildikleri ya da duyabildikleri etkinlikleri görebildiler. Bu bir organizasyon eksikliği olarak öne çıktı. Organizasyon olsaydı da, aynı günde yapılan onlarca etkinliğe kimse yetişemezdi ve de yetişemedi zaten.

Bu gün 23 Mayıs ve kutlamalar bitti. Kim ne yapmak istediyse yaptı oldu, olamadı, eksik kaldı ya da tamamlandı… Ama bitti.

Yani 100.yıl, 100.gün gibi kutlandı. Oysa kutlamalar; 19 Mayıs günü başlatılıp 2019 yılı boyunca sürdürülebilir olarak planlanıp, yılsonuna kadar devam edecek bir program olarak hazırlanmalıydı.

19 Mayıs 1919'un 100. günü değil, 100. yılı. Bunu unutmayalım.

2-EKREM İMAMOĞLU VE SİYASETTE BOZULAN EZBERLER

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi 31 Mart'ta yapıldı. Seçimi kazanan belli. Kaybeden de. YSK iptal etti. Tekrar yapılacak dedi ve yapılacak. Adil mi, doğru mu, yerinde mi, hukuki mi...? ülke bunu tartışıyor. Boykot diyenler, protesto etmek isteyenler, olmaz böyle bir gasp diye bağıranlar... Ama karar kesin. Seçim yapılacak.

Herkes bağıracak, morali bozulacak, hakkım yendi-ki yendi- diye yaygara yapacak diye düşünürken O ezber bozdu.

Varım dedi Ekrem İmamoğlu. Hakkımı elimden zorla alanlara inat varım dedi. Ben mağdur edilmedim. 16 milyon mağdur edildi, ben16 milyonun iradesini bir kez daha sandığa yansıtacağından eminim, tekrar kazanacağım dedi ve karardan 4 saat sonra meydana çıktı, "hodri meydan" dedi.

Şimdi sahada. Çalışıyor, anlatıyor. Bilinmeyen çok bilgiyi kitlelere taşıyor. Belediyenin bütçesi ne kadar, nerelere ne kadar harcanmış, hangi yanlışlar nasıl yapılmış, doğrusu nasıl olmalıymış... Anlatıyor. Ezber bozmaya devam ediyor Artık herkes her şeyden haberdar. Herkes, İBB'nin bütçesini, verilen verilmeyen paralarını, borcunu, bağışlarını, lüks araçlarını ve daha birçok bilinmeyenini tartışıyor.

Ne yaptı İmamaoğlu?: "Ben seçtim görevim o kadar, seçtiğim doğru yapar" ezberini bozdu. "Siz bu işleri bize bırakın bize güvenenlere biz yanlış yapmayız" algısını yerle bir etti. Paraların harcanmasında tercihlerin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Yapılması gereken ve yapılmayan ne çok işin olduğunu gösterdi. Kimlere kıyaklar yapıldığını ilan etti. Yani dokunulamaz denilen tabuları yıktı. Konuşulamaz denilen konuları propaganda sürecine taşıdı.

Ezberlerin bozulması yeni bir anlayışı getirdi.

Bu anlayış, insanlarda kabul gördü. Bu anlayış tüm Türkiye'de dilden dile dolaşmaya, anlatılmaya başlandı. Benimsendi. "Gelecek seçimlerde bizim burada da bunlar konuşulacak" diye konuşulmaya başlandı.

Seçim İstanbul seçimi ama "İmamoğlu Modeli Seçim kampanyası" , literatürdeki yerini şimdiden aldı.