Çocukların duygusal gelişiminin de bir parçası olan korku, insanlar için diğer duygular gibi doğal bir duygudur. Bu duygu ile başa çıkmaya çalışmak, çocuğun ilerleyen dönemlerde karşısına çıkabilecek sorunlara karşı hazırlıklı olmasına yardımcı olur. Bu noktada bilinmesi gereken en önemli ayrım ise kaygı ve korkunun birbirinden farklı olduğudur. Kaygı, çoğunlukta belirgin bir neden olmadan hissedilen duygusal huzursuzluktur. Korku ise çocuklar için genellikle gördükleri veya göremedikleri tehlikeler karşısında sergiledikleri üzüntü, öfke veya sevgi gibi doğal reaksiyonlarıdır. Aslında kaygı ve korku çocuğun davranışlarını kontrol etmesi ve sorunlarla baş etme stratejisi geliştirmesine yardımcı olur ancak bu duyguların yoğun yaşanması çocuğun hayatını olumsuz etkileyeceği gibi rahatsızlığa sebebiyet verir. Çocukluk döneminde ortaya çıkan bazı korkular belirli yaş dönemlerinde kendini gösterir ve bu korkular gelişimsel sürecin bir parçası olup bozukluk olarak değerlendirilmezler. Gelin hep beraber çocukların genel olarak nelerden korktuklarını gözden geçirelim…

5-10 aylık bebekler yavaş yavaş tanıdığı veya tanımadığı kişileri ayırt etmeye başlar ve tanımadığı kişiye karşı duyulan korku bu dönemde kendini gösterir. 12-18 aylık bebeklerde ayrılık kaygısı yaşanır. Bu süreçte çocuğun anneden ayrılma kaygısı yaşaması gelişimsel sürecin bir parçası olup görülmesi normaldir. 2-3 yaş döneminde çocukların korkularında farklılaşmanın görüldüğü dönemdir. En sık görülen korkular karanlık, hayali varlıklar ve yalnız kalmak olabilir. 4-6 yaş döneminde çocuklarda okula gitme, karanlık korkusu, kaybolma en sık görülenler arasındadır. 7 yaşındaki çocuklarda ise görülen korkuların çoğu okuduklarından veya izlediklerinden kaynaklı olabilir. 8-9 yaş grubundan ise korku ve kaygı diğer yaş gruplarına göre azalır. Bu dönemde ortaya çıkan korkular genellikle gerçekliğe dayanan korkulardır. Buna örnek olarak, başarısız olma, arkadaşları tarafından dışlanma vb. konular olabilir. Peki bu süreçte ebeveyn olarak sizler neler yapabilirsiniz?

Öncelikle çocuğunuzun korkusunu kabul ederek başlamak atılacak olan ilk adım olacaktır. Size saçma gelebilecek korkular onun için önemli olduğundan korkularını küçümsememek ve yargılamamak önemlidir. Çocuğunuz sizin onu anladığınızı hissettiği zaman duygularını daha rahat ifade edecektir. Duygularını ifade ettiği zaman onu dinleyin ve empati kurmaya çalışın. Ona sizin de çocukken yaşadığınız korkularınızdan ve nasıl baş ettiğinizden bahsedebilirsiniz. Yaşadığı korkunun altında yatan sebebi bulmaya çalışın. Zaman gerektiren bir süreç olsa da doğru iletişimle üstesinden gelmek mümkün olacaktır. Anlatılan hikaye veya masalların korku içerikli olmamasına dikkat edilmelidir. Şiddet veya korku öğeleri barındıran bilgisayar oyunlarından uzak durulmasına özen gösterilmelidir. Bunun yanı sıra çocuğunuzla beraber korktuğu öğelerin komik yanlarını bularak onlarla dalga geçmesini aslında korkulacak bir yanının olmadığını görmesine yardımcı olabilirsiniz. Gevşeme egzersizlerini de çocuğunuzla beraber uygulayabilirsiniz. Hepimize sağlıklı günler dilerim…