Kitabın ve okuyup öğrenmenin tarihi çok eskilere dayanır. Gelmiş geçmiş bütün medeniyetlerin temelinde zengin bir kitap ve okuma kültürü vardır. Söz gelimi, günümüz Batı medeniyetinin çekirdeğini eski Grek ve Latin kültür ve medeniyetlerine ait ilmî, felsefî ve mimarî eserler oluşturur. Bizim kültür ve medeniyetimizin temel harcında da kitap vardır. Türk-İslam medeniyeti, bir kitap medeniyetidir; kitap ve okuyup öğrenme üzerine kurulmuş ve yükselmiş bir medeniyettir. Gelişen ve değişen hayat şartlarına göre yasalar, yönetmelikler, kurallar zamanla eskir ve değişirler; fakat kitaplar kalıcıdır. Hatta öyle kitaplar vardır ki zaman geçtikçe değerleri daha da artar. İnsanoğlunun geçmişte ortaya koyduğu her türlü kültür ve medeniyet değerini günümüze taşıyan, işte değerleri eskidikçe daha da artan o güzelim kitaplardır. Her türlü yazılı metinlerle kitaplar olmasaydı, insanın her zaman ve mekanda sürekli değişen ve gelişen hayat macerasını bilip öğrenmemiz mümkün olamazdı. Bilip öğrendiklerimizin, kültürümüzün en sağlam, en güvenilir kaynağı kitaplardır. Onlar bizim en sadık dostlarımızdır. Ünlü tarihçi İlber Ortaylı, 'Kitap kokusu seven insandan zarar gelmez.' der. Bir Afrika atasözüne göre de 'kitap cepte taşınan bir çiçek bahçesidir.'

Bilgili insan, aklını kullanan ve başarılar üreten insandır. Aklı çalıştıran, ona işlerlik kazandıran da bilgi ve kültürdür. Bilgi ve kültürü yeterli, köklü ve sağlam olan bir insan, kolay kolay yanılmaz. Çevresiyle İletişim kurmada, hayatın gerçeklerini ve yaratılışın sırlarını kavramada zorlanmaz. Özgüven sahibidir. Tavır, tercih, karar ve davranışlarında tutarlıdır. O, her kapıyı açmanın, her zorluğu yenmenin yolunu bir şekilde mutlaka bulabilir. Ama bunun için sadece akıllı olmak yetmez. Bilgi ve kültürün sürekli yenilenmesi ve zenginleştirilmesi gerekir. Bu da ancak okuyup öğrenmekle mümkün olabilir. Elbet okunacak kitabı amaca ve ihtiyaca göre seçmek de çok önemlidir. Kitap vardır, hoş vakit geçirmek ve eğlenmek için, kitap vardır, kültür ve bilgi sahibi olmak için okunur. Birinci gruba giren roman ve hikaye türü kitaplar, daha ziyade insanın hayal ve duygu dünyasını besleyen, onun değişik insan tiplerini ve hayat sahnelerini tanımasına imkan veren, bu arada hoş, zevkli ve eğlenceli saatler geçirmesini de sağlayan kitaplardır. Bu tür kitapları okumanın da elbet faydası vardır. Ancak bunların seçiminde de dikkatli olmak lazımdır. Söz gelimi, reklamı çok yapılan, süslü ve resimli güzel baskıları ile vitrinleri süsleyen kimi kitaplar, popüler bir kültürün ürünüdür. Bunlar belki ticaret erbabının ve sermaye çevrelerinin amacına hizmet ederler, ama insana bir şey kazandırmaz, sadece zaman kaybettirirler. İkinci grup kitaplar ise insanı düşünmeye, araştırmaya, yeni şeyler öğrenmeye sevk eden, onu olgunlaştıran, şahsiyetini geliştiren kitaplardır. Bir insanın kelime dağarcığını, bilgi ve kültür seviyesini, okuduğu kitaplardan anlamak mümkündür. Bizim, 'Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.' diye güzel bir sözümüz vardır. Okuduğum kitapların birinde, insanın sosyal ve bireysel kimliğinin okuduğu kitaplarla şekillendiğini vurgulamak için, kitabın yazarı bu sözü, 'Okuduğun kitapları bana söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.' şeklinde değiştirmişti. Bu doğru bir tespitti. Zira insanı geçek anlamda insan yapan, aydın ve münevver yapan, kılık kıyafeti, makamı, rütbesi, unvanı, serveti değil, okuyup öğrendikleri, görüp yaşadıkları, bilgi ve kültür zenginliği, ahlakı, dürüstlüğü, hemen her konuda gösterdiği olumlu ve yapıcı davranışlarıdır. Bütün bu değerler kaliteli bir eğitimin, sağlam ve köklü bir bilgi ve kültürel birikiminin insana kazandırabileceği üstün meziyetlerdir ve elbet bunların kazanılmasında kitabın, sürekli okuyup öğrenmenin payı asla inkar edilemez. Okuyup öğrenmek hayatın tuzu biberidir. Okumadan yaşayanlar, yani bilip öğrenmeyenler hayattan hakkıyla zevk ve lezzet alamazlar. Çünkü daha iyiye, daha güzele, daha doğru ve faydalıya kanat açamazlar.

Kitap dostu olmak, düzenli ve çok okumak kadar, neyi niçin okuduğumuzu bilmek de önemlidir. Yaşa, ihtiyaca ve amaca göre okunacak kitaplar farklıdır. Bu da seçici olmayı gerektirir. Kitap hoş, zevkli ve eğlenceli vakit geçirmenin bir aracı değildir. Okunan her kitap gönlümüzü ve zihnimizi beslemeli, bilgi ve kültürümüze yeni değerler katmalı ve yüreğimizdeki ateşi alevlendirmelidir. Faydalı olan, okunması gereken kitaplar böyle kitaplardır. Eğer okuduğumuz kitap dimağımızda bir iz, bir tat bırakmıyor, bilgi ve kültürümüze yeni değerler katmıyorsa, harcadığımız zamana ve döktüğümüz göz nuruna yazık olmuş demektir. Bir kitabı sadece okumak da yetmez. Onu anlamak, yorumlamak, yeni düşüncelere kapı aralayan birtakım sonuçlar çıkarmak da lazımdır. Faydalı ve verimli olan okuma şekli budur.