Aslında başka güncel bir konuyu gündemime almıştım. Yazmaya tam da hazırlık yaparken, gündem birden değişiverdi. Döndük ondan daha güncel bir konuya. Gel de yazma şimdi…

Geçtiğimiz günlerde İl dışından misafir ettiğim dört tecrübeli gazeteci arkadaşım, 'Abi, haftanın kaç günü yazıyorsun?' diye sormuşlardı. 'Pazar hariç, her gün' diye cevap vermiştim. İçlerinden biri, 'Abi, her gün konu bulmakta zorlanmıyor musun?' diye sordu. Ona, 'Burası Samsun, konu sıkıntısı olmaz…' diyemedim. Bakın şimdi, bir günde arka arkaya dört gün yazılacak konu birden çıktı. İnsan, 'hangisinden başlasam acaba?' diye zorlanıyor.

Samsun'un gündemini belli bir süredir 'su zammı' meşgul ediyordu. Konunun muhatapları hatalarını anlayıp, vatandaşa makul açıklamalar yapmak yerine, yangına körükle gitmeyi tercih ediyor. Samsun, dışarıda 'su zammı' ile anılır olmuşken, yetkililer bu durumdan hoşnut olmuş olacaklar ki, olayı daha da tırmandırmayı tercih ederek, büyük hata yapıyorlar. Anlaşılıyor ki, 'bu konu daha çok su götüreceğe benziyor.'

Tahammülsüzlük hat safhaya çıkmış, eleştiriden kimse hoşlanmıyor. Dün, meclis toplantısında, biri kadın dört-beş kişilik grup, ellerindeki dövizlerle 'su zammını protesto ediyorlar.' Dövizde, 'Suya, ekmeğe zam, sırada ne var?' diye yazıyor. Görüntülerden ve fotoğraflardan anlaşılan bu.

Sonra devreye zabıta giriyor ve olanlar oluyor. Hiç görmek istemediğimiz o çirkin görüntüler. Atakum AK Parti Grup Başkan Vekili Recep Kemal Certel, protestoculardan birinin boğazını sıkarken, bir diğer kişi de kadının yüzünü elleriyle kapatıyor ve ortalık karışıyor.

Ne yaptınız şimdi, işi hallettiniz mi yani?

Adamlar orada bir iki bağırıp çağıracak, protestolarını yapıp hızını alacak ve belki de ondan sonra orayı terk edecek. Hadi terk etmedi, o zaman iletişim kurar, ikna eder dışarıya alırsın. Yapılan kesinlikle yanlıştır. Şiddetle hiçbir şey halledilmez. Olaylar daha da içinden çıkılmaz hal alır, duymayanlara da duyurmuş olursunuz. İşte ona sebep oldunuz ve duymayanlara da su zammını duyurmuş oldunuz.

Bu işin bu noktaya gelmesinin sebebi nedir? İletişim eksikliği. Burnundan kıl aldırmamak.

Bu şehri yönetenler bir yerlerde hata yapıyorlar. Hatalarında da ısrarcı davranıyorlar. Önce suya, sonra ekmeğe anormal zamlar yapıldı. Anlaşılan o ki, kısa süre sonra da ulaşıma ciddi zam gelecek. Dün, ilk sinyali verildi. Bu kadar zammı arka arkaya yapmak yanlış değil midir? Ekonomik sıkıntılarla boğuşan vatandaşı bu kadar bunaltmak doğru mudur?

Toplumla inatlaşılmaz. Toplumu germeyin, buna fırsat vermeyin, Milletin üzerine gitmeyin, restleşmeye meydan vermeyin. Emin olun ki, kaybeden siz olursunuz…

Ah şu burnunuzdaki sinirlerinize dokunan kılı aldırsanız, hem siz hem de toplum rahat edecek ya. Onu bir anlasanız. Burnundan kıl aldırmamak işte böyle bir şey…