Hadi eskiden imkanlar kısıtlıydı, şartlar farklıydı, insanlar sabaha karşı hastanelere koşar, kuyruğa girer, önce muayene sırası almaya çalışır, sonra da saatlerce ilaç kuyruklarında beklerdi. Eziyetin haddi hesabı yoktu.

Sağlık skandallarının kol gezdiği o günler geride kaldı. Hastanelerin fiziki ortamları düzeldi, ilaç kuyrukları tarih oldu, insanlar artık doktor sıkıntısı çekmiyor, isteyen istediği doktora gidip muayene olabiliyor ama bizim ülkemizde keyfiyetler bir türlü bitmiyor. Hala keyfiyetler yüzünden insan sağlığı hiçe sayılıyor, sağlıktaki skandallar bir türlü bitmiyor.

Gazi Devlet Hastanesi'nde son dönemlerde çok ilginç, çok ciddi şeyler oluyor. İlgililere buradan duyuralım ki, herkes tedbirini alsın, keyfi hareket edenlerden de hesabını sorsun. Aksi halde, gelişecek olayların sonunda korkarım kendileri hesap verecek duruma düşebilirler.

Çoğumuz biliriz ki, hastanelerde Sözel (Telefonla) Order Formu doldurma sistemi vardır. Sözel İstem Uygulamalarının amacı şöyle açıklanıyor; 'Acil durumlarda steril girişimler sırasında veya servis hekiminin serviste bulunmadığı durumlarda, hastanın hekiminin sözlü/telefonla verdiği istemlerin alınması esnasında meydana gelen anlaşmazlıkların hastanın tedavisinde hataya sebebiyet vermesini önlemektir.'

Yani, hastaneye acil bir hasta gelir, doktor o anda hastane dışında ya da evindedir. İlgili hemşire doktoru arar, bilgilendirir. Doktor da hemşireye yapması gerekenleri telefonla söyler, hemşire de Sözel Order Formunu doldurur, doktorun isim ve soy ismini forma yazar. Doktor da en geç 24 saat içinde formu onaylar. Olay budur.

Bize ulaşan bilgilere göre, Gazi Devlet Hastanesi'nde sistem böyle işlemiyor. Hem hastalar ciddi anlamda mağdur ediliyor, hem de doktorlar. Sebebi; Başhemşire Emel Ünal'ın servis hemşirelerine, ''Doktorlardan kesin olarak sözel order almayacaksınız. Doktorlar hastaneye bizzat gelecek.'' diye verdiği kesin talimat.

Yönetmelikte böyle bir uygulama varsa, başhemşirenin bu keyfiyeti niye? Bu talimat verilecekse, böyle bir karar alınacaksa, o kararı başhekim mi almalı, başhemşire mi? Burada ciddi bir idari zafiyet mi var ya da başhemşire bu gücü nereden alıyor?

Şimdi sizinle daha iki gün önce yaşanan çok çarpıcı bir olayı paylaştığımda, insan sağlığına ne kadar değer verdiğimizi daha iyi anlayacak, görevlilerin keyfiyetinin boyutlarının nerelere ulaştığını gözler önüne sereceğiz.

Önceki gün 16.30 sularında Gazi Devlet Hastanesi'nin acil servisine Recep Efe Kahraman ismindeki 10 yaşında bir çocuk çenesi kesik vaziyette acil servise getiriliyor. Durum acil. Hemen acil servise K.B.B doktoru çağrılıyor. K.B.B uzmanı Dr. Canan Fethallah acil servise geliyor ve yaralı çocuğun hemen yatışının yapılmasını istiyor ve yatış kağıdını da yazıyor. Zira durum çok acil ve hastanın dudaktan itibaren çene altına kadar kesik. 'Yatak yok, yatış yapamayız' gerekçesiyle o haldeki çocuk acil serviste tam 2,5 saat bekletiliyor.2,5 saat sonra Dahiliye Servisine yatırılıyor.

Ancak, bu arada ne oluyor biliyor musunuz? Çocuk ıstırap içinde acilde yatışı beklerken, üç tane skandal birden ortaya çıkıyor.

Birincisi skandal; K.B.B servisinde 708 nolu 2 kişilik odada 1 tane hastanın yattığı, 1 yatağın boş olduğu belirleniyor. Ama odada yatan hasta başhemşirenin hastası olduğu için o adaya bu çocuğu alamıyorlar. Yani, başhemşire odayı hastası için özel oda gibi kullanıyor ve görevlilere,'' Bu odaya başka hasta alınmayacak'' talimatı veriyor. O garibanım yavrucak da acilde tam 2,5 saat ıstırap çekiyor.

İkicisi skandal; yatış yapılmadan doktor ilaç yazamadığı için, evine gitmesi gerek doktor tam 2,5 saat hastanede beklemek zorunda kalıyor. Doktor hastane de olmasına rağmen prosedür gereği ilacı da yazamıyor.

Yer açılmadığı için doktor 2,5 saat bekledikten sonra 19.00 sularında evine gidiyor. Saat 22.00 civarında Dahiliye Servisinde yer açılıyor ve hasta Dahiliye Servisi'ne yatırılıyor. Doktora telefonla bilgi veriliyor.

Üçüncü skandal; Doktor Canan Fethallah, Dahiliye Servisi'nin hemşiresini arıyor ve çocuğa uygulanacak tedaviyi başlatmak için Sözel / Telefonla Order Formu doldurmasını istiyor. Hemşire ise, 'Doktor hanım ben sizden Sözel Order alamam. Başhemşirenin bize kesin talimatı var.' diyor, iyi mi?

Ne başhemşireymiş ama…

Eğer bu iş kapatılır, hesabı sorulmazsa, o çocukcağız size bu işin hesabını yakanıza yapışarak sorar, unutmayın…