Geçtiğimiz hafta Artvin'den söz etmiştim.
DSİ 26. Bölge Çoruh Projeleri Bölge Müdürlüğü yerleşkesinden baktığınızda bölgeyle ilgili fikir sahibi olmak mümkün. Hatta Deriner Barajını gözlemlemek bile ufkunuzu açabilir.
Teknik gezimiz 2021 yılında bitmesi planlanan 'Çift Eğrilikli İnce Kemer' özelliği ile Türkiye'nin birinci, dünyanın ise üçüncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Projesi idi.
Artvin'den çıkınca solumuza Artvin Barajını alıp, dağların delindiği tünelleri ve metrelerce yüksek ayakları olan köprüleri aştıktan sonra hummalı bir çalışmanın yapıldığı Yusufeli Barajı şantiyesindeydik. Dağların dibinde karanlık dehlizlerin aydınlatıldığı, kendimizin nerede olduğunu bilmekte zorlandığımız, toprağın altında inşa halinde enerjiye dönüşecek su kanallarına ulaştığımızda rehberimiz İnşaat Mühendisi Mete Beyin söylediklerini kaçırmamaya çalışıyorduk.
Çok farklı bir duyguydu.
Atatürk Barajı'nı inşaat halinde iken gezerken böyle bir duyguya kapılmamıştım.
Şantiyede bazı tünellerin geçici hizmet verdiğini ve proje bitimi kapatılacağını öğrenince, projenin enerji anlamında ülkeye olabilecek getirisi anlaşılıyordu.
Yirmi dört saat kesintisiz çalışılan şantiyede adeta zamanla yarışılıyor.
Bir tarafta büyük iş makinalarının rahatlıkla gireceği tünellerdeki yoğunluk, kurulan sistemle gövdeye havadan taşınan harçlar, iş makinalarının oyuncak gibi havadan istenilen taraflara taşınması açıkçası hepimizin ağzını açık bırakıyordu.
Ülkenin insanı olarak bu tablo gurur vericiydi.
Hangi bilimsel tekniklerle harçların gövdeye döküleceğinden tutun, küçük bir vidanın yerleştirileceği yere kadar bütün detaylar projenin içinde diyordu rehberimiz.
Öylesine bir hassasiyet ki, su kanallarındaki titreşimlerin sıfırlanmasına kadar ince hesapların yapıldığı bu çalışma ülkemizin şu anda en stratejik proje özelliği taşıyor.
Yusufeli İlçesinin taşınacağı bölgeye çıktık. Orada da çalışmalar aralıksız sürüyordu.
Zor coğrafyada dağların yerleşim alanına dönüştürüldüğü sahada Türk işçisi ve mühendislerinin rol alıyor olması ayrı bir gurur abidesiydi.
Bir ara 'Nasıl bitecek bu proje?' diye endişelendiğimi söyledim.
Fakat bugün hizmette olan Deriner Barajı için de aynı endişelerin dile getirildiği söylenince bir projede işe başlamanın önemli bir adım olduğunu anladım.
Artvin'deki tüm projelerin bitmiş halini gösteren simülasyon sergisini Bölge Müdürlüğü özel salonunda arkadaşların sunumuyla dinleyince, Artvin adeta 'Ben ülkeme katkımı yaptım' diyebilecek konumu çoktan aştığı izlenimini aldım.
Yusufeli Barajı Çoruh üzerindeki son gerdanlık değil.
Projenin sonraki ayakları etap etap devam edecekmiş.
Ve Çoruh, artık kanolarla rafting gösterileriyle hatırlanmıyor.
Hani bu milleti üzen sözler vardı ya…
Artık 'Su Akarken Türk bakmıyor.'