Dün, Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin Meclis Toplantı yapıldı. Anlaşıldı ki, ulaşıma şimdilik zam yok. Şimdilik diyorum, borç ve aylık zarar açıklamasına bakıldığında, uygun bir zeminde bu zammın da yapılacağı anlaşılıyor.

SAMULAŞ Genel Müdürü Enver Sedat Damgacı'ya Haziran ayı Meclis Toplantısı'nda MHP'li Meclis Üyesi Cemalettin Cola tarafından SAMULAŞ'ın toplam borcu sorulmuş ama Genel Müdür bu soruya cevap verememişti. Başkanvekili Nihat Soğuk da, 'Bir ara çay içerken bu konuyu görüşürüz…'' tarzında garip bir cevap vermişti. Demek ki, sorunun muhatapları bu süre içinde derslerini çalışmışlar ki, dün SAMULAŞ'ın borcunu açıkladılar. Toplam borç; 96,7 milyon lira. Ayrıca, SAMULAŞ her ay 2,5 milyon lira zarar ediyormuş.

Kısa sürede zam düşünülmediği ifade edilse de, açıklamalar ulaşıma mutlaka bir zam yapılacağını gösteriyor. Ama ne zaman? Su zammına tepkinin artarak devam ettiği bir dönemde ulaştırmaya zam yapmak zaten akıl karı değil. Şu anda yapılması zaten mümkün değil. Ama açıklanan borç ve aylık zarar bu işin sürdürülebilir olmadığını gösteriyor. Su faturaları milletin canını yakmış. Vatandaş burnundan soluyor. Üstüne bir de ulaşım zammı gelirse, vatandaş bu işi kaldıramaz, sıkıntı ve tepkiler artarak sürer.

O zaman ne yapmalı?

Belediyenin elinde bir sürü tesis var. Bu tesislerin bir-iki tanesi hariç hepsinin zarar ettiği biliniyor. Belediye, bu tesisleri elinden çıkartsın ve kaynak oluştursun. Belediye sağlayacağı kaynakla vatandaşına hizmetin yolunu açsın ve varsın işletmeciliği vatandaş yapsın. Belediyelerin işi işletmecilik yapmak mıdır? Buralar belediyelerde hep suiistimal edilmiştir. Yemek yiyecek olan da gitsin, parasını ödesin, yemeğini yesin.

Demem o ki; Başkan Mustafa Demir bu tesisleri elinden çıkartırsa, belediyeye çok ciddi kaynak oluşur, kredi çekmek zorunda da kalınmaz, hatta borçların bir kısmını da ödenir, zam ihtimali de ortadan kalkar. Bunları yapmak çok mu zor? İstedikten sonra neler olur neler, yeter ki istensin…

Vatandaşın bir kez daha bedel ödeyecek mecali kalmadı çünkü…

xxxxx

AK Parti Atakum İlçe Başkanı Av. Haluk Köksoy, dün bir basın toplantısı düzenleyerek Atakum Belediyesi'ndeki son gelişmeleri değerlendirmiş ve çarpıcı iki iddiada bulunmuş.

Biri, Atakum Belediyesi'nde işçilere mobbig uygulandığını ve Başkan Cemil Deveci'nin Atakum İmar İnşaat Şirketi'ndeki uygulamaları ile şirketten alacaklı olanlara karşı suç işlediğini söylemiş.

Bu iddialara elbette Başkan Deveci cevap verecektir. Vermesi de gerekir. Kamuoyunun bu konuda aydınlatılması ve bilgilendirilmesi gerekiyor. Ama benim dikkatimi çeken konu şu; açıklamayı yapan İlçe Başkanı da Avukat, Belediye Başkanı Deveci de. Başkan Deveci uygulama yaparken yaptığı işin suç olduğunu bilmiyor mu? Bir insan yaptığı şeyin suç olduğunu bile bile bu suçu nasıl işler? Eğer yaptığı suç değilse, Avukat olan AK Parti İlçe Başkanı bu açıklamayı niye yapar?

İki avukattan hangisinin haklı olduğu elbette yakında ortaya çıkar.